iyi ki doğdun peygamberim
ne diyeceğimi bilmiyorum
ya tüm sözlerimden ötesin
ya da ben seni tanımıyorum
bu nasıl bir şey, anlamıyorum
sen karanlıklara nur gibi doğdun
ben akşam kızıllığına karanlık ekledim
vakit gelip kıyametlere dayandı
yüreğimdeki ışık günbegün azaldı
tükeniyorum Peygamberin
acı bir itiraftan öteye geçemiyorum
devasa bir boşluğa takılıyor ayaklarım
sana koşup da varamıyorum
mazinin derinliklerine haykırsam da
gerisin geri dönüyor çığlıklarım
ahir zamana mahkum olmuş gibiyim
dağların parçalanmasından
denizlerin kaynatılmasından
yıldızların dökülmesinden
daha büyük bir felaket biliyorum
seni kaybetmek, kaybolmak demek
sonsuzluğun kapıları aralandığında
ateş yaklaştırıldığında, defterler açıldığında
sensiz geçen günlere baktığımda
aman Allah’ım bu işte gerçek kıyamet
sonsuzluğa dek sürecek feci bir zillet
iyi ki doğdun peygamberim
tarih şahit ki Sen üzerine düşeni yaptın
gözyaşlarınla bataklıkları kirlerinden
arındırdın kalpleri nefretten, kinden
çöllerde gül yetiştirdin acılarınla
onurunla, doğruluğunla ışıktan yollar çizdin
ama ben senin yolundan gidemedim
en son ne zaman rüyama girdin, hatırlamıyorum
karanlık ruhum nurundan utanıyor
ama yine de şefkatli ellerinle kalbimi okşasan
dünya telaşına dalan gözlerimi aydınlatsan
sonsuzluğu özleyen ruhumu rahatlasan
kelimelerin en güzelini kulaklarıma fısıldasan
şu küçük dünyama yeniden güneş olup doğsan…
Kayıt Tarihi : 29.5.2009 12:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İsa Yılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/05/29/iyi-ki-dogdun-peygamberim.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)