Sen iyi gün dostu,
kötü günde vuransın!
Sen gülenin yanında,
ağlayanı göremez olansın!
Sen nüfuzlunun yanında,
Zenginin köpün de olansın!
Bilir misin; Sen ne nankörsün?
Düşüncenle,yaşantınla
Koca bir yalansın…
Seni ben kime şikayet edeyim;
Seni çözecek makam yok ki.
Sen insanları sokan yılansın.
Gel seni Tanrı’ya havale edeyim..
Sen Şeytan’ı karnında Cennet’e sokansın.
Tanrı sana demedi mi;
Sürünesin…
Sen sürünme…
Ben beddua edenlerden değilim.
Gene de sana hayır dua edenlerdenim!
Senden tek ricam,
bana görünme!
Seni görünce ben,
ben olmaktan çıkıyorum.
Benliğimi kaybediyorum.
Duygusallığımı yitiriyorum.
Git…Git…Git…
Kendin gibi düşünenlerin,
Senin gibi olanların yanına git…
Belki ben doğruyum…
Belki de sen doğrusun.
Sen bana görelik
ben sana görelik değilim.
Bu kabullenilecek bir olgu değil;
Ama: O Tanrı ki…Seni de yarattı.
Beni de…
öyle diyorlar…
Zebani’ni yi, mekir’i, bütün
Mahlukatı o yarattı…
Müsaade et bir beddua edeyim sana:
Yalın ayakla çakır dikenli tarlaya
düşesin emi…
Çakır dikenli tarlayı belki bilmeyen vardır.
Çakır dikenli tarlaya düşmek…
Kazığa oturmuş bey gibi oluyor.
06.02.2007
Kayıt Tarihi : 4.7.2011 01:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!