Ivır Zıvır-IV Şiiri - Ali Kaybal

Salim tokaça koşma
*
Emre amadeyim, emrimdir ser de
Tecrübe var sende göreyim ser de
Ayıplama beni gençlik var ser de
Ne hizmetim gören var ne de hanım.
Rencide etme hiç olmadık yer de
İştahı kabaran oturup yer de
Himmet eyle sen kuluna yer de
Ne oturur evim var ne de hanım.
Gül serilmiş yerde gülleri derdim
Yare sunsam bir gül alsana derdim
Alması dert değil aşk benim derdim
Ne zekanım senin ben ne dehanım.
*
Kon saçlarımın üstüne derin sin
Ak sinede güller gibi derinsin
Yakan kavuşmaz göl gibi derinsin
Sen kavuşursun hakka yakarınca.
Gönül kervanından bir can gel insin
Aşkı sunmaya huzura gelinsin
Sen de ak duvak içinde gelinsin
Sen de yak sevgiliyi yak arınca.
Göz yaşını bulutlara ser insin
Sel olsun da sokaklara serinsin
Yanmıyor bu kalp belki sen serinsin
Kuşlar uçar gider de ya karınca.
*
Yaylasında gezer yayılır koyun
Yemyeşil ormana ceylanı koyun
Mavi sularına gizlenmiş koyun
Hoşlanır dalganın her sarışından.
Aşktan değil derdim ben bir sara'yım
Denizin suyuna göçtü sarayım
Dillere destanı ben de sarayım
Sarınca vazgeçmem ben sarışından.
Haberi gelmiyor yazmaz nedensiz
Mektubu yazmayan ne densiz
Sarışın sevgili değil neden siz
Okunmayan name hep sarı şından.
*
Ürkerek geliyor suyun başına
İnciler dizersin çekik kaşına
Varsan ürkütürsün gitme boşuna
Sevda bahçesinde görsen maralı.
Esmeri, kumralı, bir de sarışın
Sarılmak isteyen varsa sarışın
Yarışmak isteyen dursun yarışın
Dizilmiş güzelce boylar sıralı.
Beni lal eyledi esmer güzeli
Burnunda hızması kulak küpeli
Sanırsın sevdalı bağın gazeli
Gam yüklendi bir kez gönlüm yaralı.
Cenneti bırakıp geldi huriler
Gökyüzünden indi melek Nuriler
Şahittir Dermani evet dediler
Düğünler şimdi peri masalı.
*
Gönül girdabına düşmüş şehzadem
Dünya güzelini arıyor her dem
Divane olmuş yar bekliyor madem
İpeği yüklenmiş kafile gelir.
Dalgalar kabarır deniz uyanır
Yelkenleri şişmiş gemiler hazır
Hepsinde telaş bir bir demir alır
Yaren giden ipek sahile gelir.
Güneş her gün doğar her gün batar
Şehzade yüreği bu güm güm atar
Bulunmaz güzeller nerede yatar
Deryayı geçenler nafile gelir.
Sevenden düşmesin içine sızı
Kader gülecekse görür yalnızı
Dermani sendeyse bahtın yıldızı
Fermanı yazacak şah bile gelir.
*
Gönül sevecekse elbette seçer
Kendine bir yari zulmette seçer
Huzuru arayan hizmette seçer
Herkes kendi gibi seçer sultanım.
Benden güzeli yok diye nazlanır
Bir öpeyim desen bundan hoşlanır
Öpmek isteyince geri yaslanır
Bu güzellik senden geçer sultanım.
Meyhane gezerim kadeh elimde
Sarhoşluk olmasın sakın halimde
Aşkı ilanım var sana dilimde
Aşık olan lebden içer sultanım.
Ey Dermani sende bir güzel sevsen
Lebi goncaları sulayıversen
Bayram çocukları gibi bir görsen
Herkes ettiğini biçer sultanım.
*
Hançeri sallasan isabet etmez
İp ile bağlasan asmaya yetmez
Kapında geriye çevirsen gitmez
Seveni vurursa bir çile vurur.
Hançer yarasından süzülür kanı
Kızıllığı kaplar tende her yanı
Bir ah duyamazsın yansa da canı
Hüzünlü şarkıyla tek dile vurur.
İçinde kabarır rüzgarla coşku
Güneşin kızılı kaplıyor ufku
Yine de çözdürmez yaşanan korku
Azgın dalga olur sahile vurur.
Bir bir saydırsa kum tanelerini
Sardıracak gönül yarelerini
Dermani beklersen sevenlerini
Kapına dikilir rasgele vurur.
*
Ne vefasız yarmış seni ağlattı
Yanındayım diye seni aldattı
Gitti yadellere hepten arattı
Geçtiğin yolda taş koymadı senin.
Geceler kapladı her yanı hüzün
Baharı geçirdi getirdi güzün
Perişan olursun ıslanır gözün
Gözlerinde bir yaş koymadı senin.
Aşkı heyecanı yaşamaz sende
Bir ateş de yanmaz olur sinende
Bir kerecik sarma yok mu sende
Omuzlarına baş koymadı senin
Durmadan ağlasan durmadan yansan
Gözyaşı döktürdü sonu hep hüsran
Ey Dermani senin azıyor yaran
Gönlüne aşkı hoş koymadı senin.
*
Güneşin ışığı vurur tepeden
Sıkılıyor artık kulak küpeden
Ateş söndürmeye bir su isterken
Dostluklar paraya dayanır şimdi.
Açılmış gonca gül bir de yasemin
Bahçıvan eliyle sulanır serin
Sırası gelmez hiç kırda çiğdemin
Dostluklar sıraya dayanır şimdi.
Seveni olmayan bekler beyhude
Bir ateştir yanar kalbin içinde
Derman verecek hekim nerede
Dostluklar yaraya dayanır şimdi.
Şişeden kadehe meyler dökülür
Bahane bulunur tek tek içilir
Aldırma Dermani zaman geçilir
Dostluklar şaraba dayanır şimdi.
*
Sevdayı bilmezdim var birileri
Beni vuran oldu iri gözleri
Yar eyledi bana kalbimde yeri
Güzeller aracı oldu da gittim.
Bal ile kaymaktı sanki sözleri
Dağın yamacında durur izleri
Kokusuyla vurdu sanki bizleri
Güzeller şıracı oldu da gittim.
Yanaşmadım bir kez güzel yüzüne
Başımı koymadım bir kez dizine
Açılmış goncalar gibiydi sine
Güzeller ricacı oldu da gittim.
Ey Dermani kalbin nereyi arar
İçindeki ateş belli ki yakar
Gurbet ellerinde kim kimi sorar
Güzeller kiracı oldu da gittim.
*
Fırtınalar kopar sevda koyunda
Dalgalanırım her soyunuşunda
Çabalarım boş aşk haykırışında
İçimdeki dertler karaya vurdu.
Ayaklarım yalın gezer sahilde
Ayrılık şarkısı söylenir dilde
Işık zayıflarken şimdi kandilde
İhtişamla duran saraya vurdu.
Saçını sallamış dilber aşağı
Dolanıp dururum görsem ışığı
Meyhaneler olmuş gönlün durağı
Unutmak istedim şıraya vurdu.
Yudum yudum içtim kadehleri ben
Hatırladım onu unuttum derken
Ey Dermani sende bu talih varken
Her nazar edişin karaya vurdu.
*
Bir dilberi gördüm bir gözlerini
Unutamadım hiç ben izlerini
Açmadım kimseye bu hislerimi
Sevdayı sorguya kattı gözlerin.
Gönül bahçesinde güller açtırır
Bülbülle meşk eder neşe saçtırır
Bulunca cananı candan geçtirir
En güzel duyguya çattı gözlerin.
Seni düşünmeden bir anım geçmez
Kendinden geçmiş ten badeyi içmez
Gündüzü geceden ayırıp seçmez
Benimle uykuya yattı gözlerin.
Hayaller kurardım düşlerim vardı
Yıldızlarla birlik gece kayardı
Ey Dermani aşkı bilen yanardı
Bilinmez korkuya attı gözlerin.
*
Efkarlanırım ben duman sarınca
Bir nefes çekerim görmem sakınca
Umuda çıkarım gün kararınca
Huzuru seninle bulacağım ya.
Açılırım bir bir kaplarım yolu
Ayırmaz beni bir Allah’ın kulu
Gam yemem dersem de derdin sokulu
Dalında seninle solacağım ya.
Çiçekler açılmış dikkatim çekmez
Kuşlar ötüşürmüş üstümden geçmez
Badeler dolsa da sen olmadan içmez
Gönülden bir seni soracağım ya.
Öğreneyim senin güzel huyunu
İsterim dudaktan hayat suyunu
Dermani gösterir sana boyunu
Bir ömür seninle duracağım ya.
*
Gözlerim güzeli aranır ilkin
Yanında dururum beklerim sakin
Taşarım bedenden vermese izin
Açılmış sineye bir sıcak düşer.
Ateşin içinde arzular saklı
Ahu figan eden ötüşür farklı
Hakkını istiyor gören göz haklı
Gönül ağacından bir yaprak düşer.
Yaprak düşmesin mi güneş kavurmuş
Yoldan geçmesin mi rüzgar savurmuş
Artık deşmesin mi yağmur da vurmuş
Kahrolmuş bedene bir toprak düşer.
Dermani sevdaya düşmezdin hani
Nasıl kovacaksın aşkı diyeni
Bu sevda çalarsa yerlere seni
Sevenlere seni anlamak düşer.
*
Saçları savurur salınır yürür
Açılır yırtmacı eteği sürür
Ateş gibi gözler neşeyi bürür
Bir başka oluyor gezenin tadı.
Düşerim peşine bir gülüş atar
Yanağın üstünde gamzesi yatar
Bir gül verecektim nazlanıp tutar
Bir başka oluyor nazenin tadı.
Fırsatını buldum göz göze geldim
Beraber gezmeyi ister mi dedim
Dedi ki gülerek bazen isterim
Bir başka oluyor bazenin tadı.
Aklımı çelmiş yar yaşı onyedi
Bakınan gözlerim boşa gülmedi
Ey Dermani aşkı herkes denedi
Bir başka oluyor tazenin tadı.
*
Beklerim boşuna seven gelmiyor
Talihim de bana artık gülmüyor
İçimdeki ateş sönmek bilmiyor
Çisil çisil yağmur yağsın sağanak.
Islanmaktan korkan bir düşüncem yok
Duymam hiç hançerini yüreğime sok
İçimde küllenmiş ızdırabım çok
Kiremitli damlar bana sığınak.
Boşalttım bedenden gönül kabını
Çıkardım ayaktan ayakkabımı
Yağmurlarla kurdum artık dünyamı
Dolaşırım yollarda yalın ayak.
Uğraşma Dermani gönül uslanmaz
Yari gören gözler gayri puslanmaz
Derdin çokluğuna onsuz katlanmaz
Aşkın gözyaşıyla varsa ıslanmak.
*
Perişan olmuş da yırtık her yanı
Görürsen yüreği kan ağlayanı
Arıyorum ben bir bağlayanı
Sevdası başımda kahya gibisi.
Kavursun sıcağı bazen duldalı
Savursun rüzgarı bazen dalgalı
Aşka yelken açsın hep serinkanlı
Bulunmaz heyecan derya gibisi.
Kulağa nakşeden sesi çıkmasın
Bülbül gibi ötsün benden bıkmasın
Terennüm ettiği şarkı sıkmasın
Çağrısı hoş olur gel ya gibisi.
Ey Dermani yar mi arıyorsun sen
Huriyi bilirsin yakından görsen
Ruhunu okşayan melektir dersen
Gözüme görünmez hülya gibisi.
*
Her çiçeğe konma gönül okşamaz
Rüzgara kapılan yaprak sallamaz
Seni cezp edecek koku yollamaz
Gül yaprağı gibi alı olacak.
Kanadın çırpınsa ağırlayacak
Ardından bakınıp uğurlayacak
Şefkatini bir tek sana açacak
Aşığın sazının dalı olacak.
Çektiğin çileden hiç yakınmasın
Özünü toplasın söz dokunmasın
Şarkılarda geçen hüzün olmasın
Dilinde şekeri balı olacak.
Ey Dermani duysun senin çağrını
Boşuna geçirme gençlik çağını
Açınca yüzünden ak duvağını
Omzundan sarkan şalı olacak.
*
Balıklar oynayan sular durgundu
Yıldızların şavkı suya vururdu
Sevdayı arayan sensiz yorgundu
Fırtına kaplasın denizlerini.
Hasret ateşiyle yanar dururlar
Çakışınca gözler sessiz vururlar
Esecekse essin artık rüzgarlar
Gülistana saçsın filizlerini.
Rüzgarla dağılır açılır saçın
Ayrılmak istemez gözlere bakın
Geçen bu günleri ararsın yarın
Anılar yaşatır aşk izlerini.
Hayalin karşımda seni anarım
Aynalara bakar seni sorarım
Çıkarsan Dermani seni sararım
Özledim hayatın süprizlerini.
*
Kıvılcımlar çakar gözün elası
Ateşe dönüşür nazar belası
Kalbinde açılır aşkın yarası
Gözlerin birlikte görüştüğü an.
Dermanı ararsın bazen çöllerde
Kahve fincanında kalan telvede
Aşkın ferahlığı senin içinde
Kalbinden bir parça bölüştüğü an.
Dertlerin içinde gezip inlersin
Yüreğinden gelen sesi dinlersin
Çileyi boş yere çekmişim dersin
Öfkelerin dinip sönüştüğü an.
Gözünün önünden gitmez hayali
Uzanmak istersin koymaz mecali
Ey Dermani işte dünyanın hali
Düşlerin gerçeğe dönüştüğü an.
*
Belik belik örülmüş saçlarıyla
Yüzünde gülücük kara kaşlarıyla
Gönlümüzü çelen bakışlarıyla
Ne güzeller yaşardı düşümüzde
Yağmur çişelerken etek ıslanır
Düşen damlaları kuşlar kıskanır
Islanmış eteği tene yaslanır
Çıplak ayak gider önümüzde
Kıvrak bedenlerinde saklanırdı
Gelmeyecek gibi kaygılanırdı
Tüllerin içinde arzulanırdı
Yakıcı tutkular var peşimizde
Bir daha kaldırıp atamıyorsun
Geride bırakıp gidemiyorsun
Ey Dermani aşksız edemiyorsun
Şimdi yer edinmişler içimizde.
*
Güzeller yaylasından inmiş güzel
Dilinde bir türkü önünde gazel
Uzağa götürmüş bir beni yadel
Ey güzel Allah’ım bana sabır ver.
Gurbetin içinden çıkıp gelemem
Acılar içinde kaldım gülemem
Yollar uzak düşer yolu bilemem
Bana bir ses gönder beni çağır ver.
Saçı lüle lüle öne dökülsün
İçimdeki arzu göğe dikilsin
Al beni der gibi hepsi sökülsün
Yanağı gamzeli gözü çakır ver.
Önümü kapatan yüksek dağlar var
Yollarına vursam fırtına çıkar
Ey Dermani bu iş sıkıntı sarar
Yine de hakkımı bana ayır ver.
*
İşin sırrına mahzar olmuyorlar
Hakkın olanı sana vermiyorlar
Senin yoluna halı sermiyorlar
Vazgeç yiğidim vazgeç bu sevdadan.
Kaldırmak ister de başı usulca
Kahrolası rüzgar dala basınca
Önünde boynunu büküyor gonca
Kalk git yiğidim kalk git bu diyardan.
Önüne sürerler her an yokuşu
Güllerin masumdur mahzun duruşu
Seninle birlikte yok kurtuluşu
Geç be yiğidim geç bu kararından.
Kimsecikler seni etmez ki teskin
Bu kararın iki ucu da keskin
Ey Dermani gitmek gelmiyor ilkin
Seni de ederler gönül sarayından.
*
Kime selam versem yüklüyor çile
Yontmaya çalışır hep bile bile
Gözünün içine bakmaz mı hele
Vurdum duymazlıktan bıktım vallahi.
Bozacıya şahit olmuş şıracı
Yalancılar önde hep numaracı
Canından bezdirir bir yaygaracı
Yüreğimde alev yandım vallahi.
Doğrunun önünde maymunlar susta
Her şeyi bilirler her bir hususta
Üç kağıtçılıkta hepisi usta
Herkesi sahtekar sandım vallahi.
Tarihe şan veren insan nerede
Şeytanın işine olmuş amade
Ey Dermani günah sayma beyhude
İnsanlara bitti saygım vallahi.
*
Güzeldir dağların temiz havası
Önünde bozkırlar üstte yaylası
Boşa öfkelenir deniz dalgası
Gönül bahçesinde açar çiçekler.
Gelincik narindir, süslü fesleğen
Papatyayı sarı bir beyaz beğen
Boynu bükülmüş bir çiğdemi gören
Gözlere miskini saçar çiçekler.
Dilini bağlamış türkü yakıcı
Dalına konmazmış gönül alıcı
Gülistana suyu vermez bakıcı
Bahçıvan elinde naçar çiçekler.
Diken acısına bakmayacaksın
Dallarını kırıp atmayacaksın
Ey Dermani onu okşayacaksın
Sevmeyen yürekten kaçar çiçekler.
*
Tepelerden güneş geçip gidince
Gecenin bir vakti hüzün çökünce
Kemirir beynini dert ince ince
Yokluğun adını bilir misin sen.
Karanlık gecelere doğar yıldızlar
Bir köşede benim gibi yalnızlar
Sevgiyle uzanan elleri arar
Dağları geçerek gelir misin sen.
Ben de tadayım bir lebi goncadan
Bağında açılmış güzel omcadan
Bahtıma yön veren yeşil yoncadan
Aşkın güzelini verir misin sen.
Sevdanın ateşi çok yüksek olur
Güzelin yanına bir girsek olur
Ey Dermani güzel yar sevsek olur
Yarin ateşiyle erir misin sen.
*
Aşkı sen gönülde oyun belleme,
Bağlanırsan canın yanar güzelim,
Elin değsin ister, sakın elleme,
İçin, için yaran kanar güzelim.
Dayanılmaz binbir derdi getirir,
Ekmek aş yedirmez, seni bitirir,
Gurbet ellerine alıp götürür,
Ardı süre yaşın düşer güzelim.
Gün aşar dağlarda, akşamı olmaz,
Gözlerin yollarda beklersin gelmez,
Anan görür seni, halinden bilmez,
Yüreğinde acı pişer güzelim.
Ey Dermani dağın yamaçlarında,
Hayaliyle durur avuçlarında,
Okşar durur eli siyah saçında,
İçin, için seni deşer güzelim.
*
Ne zaman gelsem ben senin yanına,
Hiçbir şey demez, dönersin bir yana,
İlgi duymazsın belki de sen bana,
Bakışlarından anladım ben senin.
İstersen kölen olayım kapında,
İstersen güller açayım dalında,
Bir sıcaklık yak bana bakışında,
Bakışlarından anladım ben senin.
Garip görürsün sevmede sen beni,
Bilemedin sen candan çok seveni,
Seviyor sandın yanında gezeni,
Bakışlarından anladım ben senin.
İçinde uhde kalmasın sevdiğim,
İstemiyorsan ben çeker giderim,
Dermani'ye bir gün dersin dönerim,
Bakışlarından anladım ben senin.
*
Dinek dağından aşağı indim
Yardan ayrılmış yanıyor ciğerim
Sıladan çıkıp gurbete giderim
Yola düşürür bir zalimin kızı.
Lale sümbülü dağında bitiyor
Zalimin kızı gözümde tütüyor
İsmini ansam sevdası yetiyor
Eksilmez artık içimdeki sızı.
Elim dokunur sazımın teline
Derdim dökülür sazımın göğsüne
Dert anlatamam kötü talihime
Alnıma kara yazılmış bu yazı.
Dermani kimse bilmez bu halini
Çektiğin acı doğrultmaz belini
Sustur şu boşa konuşan dilini
Kabul etmiyor kimse itirazı.
*
Güzel bir manzara ruhumu okşar
Bir heyecan bulur güzele koşar
Güzelin dağılmış saçına konar
Dilberin suçu bir günahı yoktu.
Bir nazar atılsa mutlak değerdi
Yürek bu atışa boyun eğerdi
Canını yaksa da gönül severdi
Güzelin kirpiği mızraktı, oktu.
Geceler çok uzun kabus dolardı
Vazomdaki güller bile solardı
Saçımı, başımı hüzün yolardı
Onsuz geçen günün tadı buruktu.
Niceleri geldi geçti buradan
Ey Dermani sorma aşkı yaradan
Pişman olmadım bu derdi cefadan
Kalbime giren en güzel konuktu.
*
İçimde bir ateş yanıyorum ben
Senin sözlerine kanıyorum ben
Sen olmasan öldüm sanıyorum ben
Öksüz koyma beni hemen geliver.
Dişlerimi sıktım, sıkıyorum ben
Sen yoksan dünyadan bıkıyorum ben
Etrafımı yakıp yıkıyorum ben
Ne olursun bir an önce dönüver.
Beni ayıplama coşuyorum ben
Güzelin peşinden koşuyorum ben
Rüyalarda bulup okşuyorum ben
Bu günler tez geçsin bana dünü ver.
Gezdiğim her yerde arıyorum ben
Saçlarından tutup tarıyorum ben
Ey Dermani bir dert sarıyorum ben
Gel güzel aşkımı bana geri ver.
*
Gözlerim gördü ya bir defa seni
İçimde bir duygu tırmalar beni
Kızgın çöle atmak ister kendini
Avunmuyor gönlüm, sığmaz bir kaba.
Ne yapsam boşuna gidiyor emek
Sevda dedikleri böyleymiş demek
Derdin devasını kimden istesek
Dilimiz lal oldu, vurduk şaraba.
Derdimi açıp da kelam edemem
Cenneti sunsalar yine gidemem
Cananı görmeden kimseye demem
Varmak istedikçe döner seraba.
Pervane olurum evin önünde
Kapısına varmak yatar gönlümde
Ey Dermani kalbin yanar seninde
Bir busede hasret biter galiba.
*
Ey gönül seversin böyle güzeli
Kaşını, gözünü herkes övmeli
Güzel seni sevsin en önemlisi
Sevgisi üstüne yağanak olsa.
Uzundur karanlık kış geceleri
Yalnızlığa mahkumdur niceleri
Umudu yıkılır yok çareleri
Sevgi dolu kalbi sığınak olsa.
Hazan yeli vursun soğuk alırsın
Tenine dokunur donar kalırsın
Üşüdüğün anda sana sarınsın
Sımsıcak kolları barınak olsa.
Yağmurlar düşerken ıslanacaksın
Başını göğsüne yaslanacaksın
Ey Dermani nasıl uslanacaksın
Dudaktan öpmeye bir ramak olsa.
*
Gönül bahçesine sevgi ekmişsin
Kendini yolunda heder etmişsin
Boşuna dertlenmiş çile çekmişsin
Hiç sevmemiş gibi sancını unut.
İstiyorsun ki yel savursun yere
Yıldırımlar düşsün başı üstüne
Üzüntü yaparsın kendi kendine
Verdiğin sevgide hıncını unut.
Yolun düştü bir yol, yeri beğendin
Kaşına gözüne bakıp eğlendin
Hüzünlü bir şarkı bulup söylendin
Geride kalmış yol, hancını unut.
Yüreğin açıksa senin sevgiye
Dönüp bakma sakın bir kez geriye
Ey Dermani şimdi aşk veresiye
Gider her müşteri yolcunu unut.
*
Çeşmenin başında görüp sevmiştik
Birbirinize ne sözler vermiştik
Verilen sözleri şimdi yitirdik
Sevdiğim sözünden dönüyor niye.
Gerdanına altın takamazmışım
Üzerine ipek alamazmışım
Artık yüzüne de bakamazmışım
Elin sözleriyle siniyor niye.
Anası bu işten vazgeç diyormuş
Babası başlığa boş geç diyormuş
Vicdansız gardaşı çok geç diyormuş
Herkes üzerine biniyor niye.
Haydi dilin yalan söylüyor derim
Binerim atıma çeker giderim
Ah Dermani yakan gözü neylerim
Bakışındaki kor sönüyor niye.
*
Bir güzel seversin babası vermez
Ondan başkasını gözlerin görmez
Gecen harap olur uyku da girmez
Omuzunda sazın düşersin yola.
Kahredersin sahip olduğun güne
Tebessüm katsan da gülüşlerine
Bütün kötülükler düşer peşine
Bir suyun başında verirsin mola.
Onu görürsün hep suyun aksinde
Dile gelir sazın vurur göğsünde
Görürler halini her bir sözünde
Aldırış etmezler sırtında çula.
Yadellerde zaman kolay geçmiyor
Gönül küsmüş bir kez bade içmiyor
Ey Dermani kimse ömür biçmiyor
Gözlerinde tüter hasretle sıla.
*
Ey gönlümün sahibi yar, ateşi suzanım
Susuzluktan kurudu dilim, yanıyor bağrım
Miskü amber saçılan gül açacak ağacım
Başına taç olacak kızıl gülü ben dersem.
Gökteki yıldızları ben sana indireyim
Göldeki kuğulara beyazlık giydireyim
Vereyim sana müjde, seni sevindireyim
Kalbime koyayım da bir, sonsuza dek sevsem.
Yaş düşmesin gözünden dertlenip de incinme
Al al düşsün yüzüne, yanında ışık huzme
Gam bürümüş başını yaslan gel benim göğsüme
Benim ile kalmaya yoluna canım versem.
Sevgisi olan gözde güzeldir gözü şehla
Gönüller yeşil dalda gibi açılır çağla
Ey Dermani seninde düşer gözünden damla
Belli ki aşk bu damla, bunu bir de ben döksem.
*
Dilinde bir şarkı, çalsan da gayda
Gözükmedi benim gözüme sevda
Bakınıp durursun olmaz bir fayda
Bakma güzel sana hasta değilim.
Yüreğimde acım var safha safha
Senden gayrına söz vermem bir daha
Güçlü ol, duyarsan her gün fatiha
Gözümdeki yaşla yasta değilim.
Sevdanın içinde bilmedim matem
Acıya salana etmedim sitem
Kalbimin içinde gizlenen gizem
Dilimi bağlama susta değilim.
Sevmediğim yalan etme intizar
Böyle bir destanı kim nasıl yazar
Ey Dermani kazın dersen bir mezar
Sevdamı gömmeye usta değilim.
*
İçimden geçirdim, aldım sazımı
Unutmak istedim derdi sızımı
Güzellere açtım gönül kapımı
Bir güzel beklerim giyindim aba.
Üç düğme bir yelek sarı sırması
Köstekli saatim altın kurması
Gömleğim ipekten uzun yakası
Güzeli beklerken olamam kaba.
Saçımı tarandım sürdüm esansı
Lavantadan yana kullandım şansı
Yüzüme de krem sürdüm dahası.
Rugan ayakkabım üstüne caba.
Bakındım güzelin güzel haline
Mızrabı dokundum sazın teline
Ah Dermani sandım bana geline
Bir ihtimal daha var mı acaba.
*
Dökülür musluktan damla damla su
Bir şıpırtı sesi bozar huzuru
Gönlüme düşen bir aşk korkusu
Alışamadım yar ben sessizliğe.
Düşen damlalar da akıp gidiyor
Yere karıştıktan sonra dönmüyor
Bir yara açıyor acı dinmiyor
Alışamadım ki ben sensizliğe.
Ne saç yoldum ne göz yaşımı döktüm
Ne oturdum yere yığılıp çöktüm
Kahrettim kadere kendime küstüm
Alışamadım ya şu densizliğe.
Her yanı bir sessizlik kaplar akşamdan
Karanlıkta bir ben var, bir Yaradan
Ah Dermani giden çıkmaz aklımdan
Alışamadım hiç kimsesizliğe.