Osmanlı devlet yönetiminin Kanuni Sultan Süleyman Han’ın vefatının ardından (her ne kadar zaman zaman dirayetli hükümdarlar ve devlet adamları görmüş olda da) ehliyetsiz ve liyakatsiz ellere geçerek kan kaybetmeye başlaması, birkaç yüz yıl sonra Osmanlıyı tamamen ortadan kaldıracak olan bir örgüte kadar gelip dayanmıştır.
Zaten yüz yıllarca hem içeriden, hem dışarıdan maruz kaldığı ihanetler neticesinde iyice örselenmiş ve zayıflamış, toprak kayıplarıyla da giderek küçülmeye başlamış olan İslam’ın bayraktarı, Osmanlı İmparatorluğu her dönemde en büyük ihaneti, yetiştirip adam ettiği sonra da yetkilendirip görevlendirdiği kendi evlatlarından görmüştür.
İnsanoğlunun o zapt edilemez, önüne geçilemez amansız hırsını eğer birileri kullanmayı dilemişse mutlaka bir yolunu bulur ve onu kendisine kul eder. Yüz yıllar boyunca Dünya’ya hükmetme ve nizam verme iddiasını her zaman en yükseklerde tutmuş bir devlet elbette düşmansız olmazdı. Çok doğaldır ki Osmanlı İmparatorluğu da bunun dışında kalamadı.
Kurulduğu ilk günden beri düşmanı hiç eksik olmamış Osmanlı’nın son dönemlerindeki en önemli düşmanı da yine kendi içinden çıkmıştır. Bu düşman, İttihat ve Terakki Cemiyeti (Fırkası) adlı bir ihanet şebekesidir.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta