İttifaklar Ve sembolizmi 4

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

İttifaklar Ve sembolizmi 4

4]Artık insan öznelliği çok hızla gelişiyordu. Bireysel eylemlerle oluşan kendi öznelliği; sosyal yapısalcı eylemlerin kişi bilincine yansıması ile hayli kapasite almıştı. Şimdi bunun yanına çok daha etkin ve deneysel ve hızlı birikmeli olan; arkasında hiçbir zaman yetişemeyeceği bir, toplumsal eylemler yansıması vardı ki, bilincin etkinliği alabildiğine artacaktı. Toplumsal eylemin insana yansıyan hafıza olma, bilinç olma, kişilik olma, yüküm sel özgecil olma yansıması, artık insanda bir düşünceyi süzme olanın, süzgeç devresini, ortaya koymuştu. Aksiyom er düşünme yerini, nedenli düşünmeye bırakmıştı.

Buda giderekten bağıntılı ve çoklu mantıklı, kaotik, evrimsel süzgeçlerin dinamikliğine dönüşmüştü. İkili algılamaların olasılık mantığına dönüşmüştü. Artık her gelenek kolaydan bir inanma olamayacaktı. Ama insan öznesinde inanmanın aksiyom er oluşu da temeldi. Bu da vaz geçilmezdi. Siz bir inancı ne kadar dışa atarsanız atınızdı. Geleneğe ne kadar riayet etmezseniz et meyinizdi. Sosyal ve toplumsal devinim içinde ve kendi uhdeniz de, tam bunlar olmasa bile, benzerlerinin iz düşümünden, bunların tartışılmasından kaçmanız ve kurtulmanız olanaksızdı.

Bir yanlışı, bir tartışmayı, toplum içinde teknoloji öldürüyordu. Ya da yeni araçlıma, yanlışın yerini alıyordu. Veya yeni ilişkilenmelerin düşüncesi toplum dışına atılarak öldürülüyordu. Ama sosyal halkçı yapıda, bir düşüncenin tek bir öldürücüsü vardı. Yanlışları sosyal yapının dışına tek bir atıcısı vardı. O da inanç sembolizm aksiyom eridir. Bu aksiyom ere, güncel olaraktan süreklilikler kazandırılmalıydı.

Başlangıçtan beri sanı kanı temelli, nesnel yansımaların, kişiye dek öznelliği ile kişiler, aksiyom er olanı anlamaktaydı. Bu tür aksiyom ere değin anlamaları da giderekten, grup içi iletişimle aksiyom er anlamalarına dönüşecekti. Kişinin sosyal, ruhsal duygusal gelişme ve yorumlaması, böylesi bir aksiyom er temel içinde yapısal aşmışlıktır. Bu yapısal aşmışlık bir kendisi kanıt olmadan, kendisi kanıtlanmadan, kanıt gibi olma öndeyişi ya da ön yargısını içerir durumdur. Bu zaten insan-insan- insan doğa- insan ve öznesi (mantığı) arasındaki temel iletilme önermesidir. Mantığın, matematiğin, bilimin vs. temeli aksiyom er postulat içererek olgunlaşır kervan yolda dizilirdi. İnançlar toplumun otoritesi ve aksiyom eri olacakla, toplum demokrasisi olaraktan halk öznelliğinin alanına etkimeli sürekli güncel tutulan uzmanlaşışla düzenlemesi olabilmelidir.

Bu inanca ilişkin çoğu bazı uygulamalarında kalkması gerekiyordu. Söz gelimi bu inanç (gelenek) yüz yıllar içinde bir kaç günlük geceli gündüzlü oruca cinsel ilişki yasağına dönüşmüştü. Bir gaye toplumsal amaçlı yol yürünmesinin anısı olmaktan çıkmış temeli bilinmediğinden soyut anlamaların aksiyom er eşilen, saçma sapan olanın, hayali fışkırmalarına; bir eziyetine ve sızlanmalarına dönüşmüştü. Yeni toplumsal girişmelerin dönüşme arifesinde bu şikâyetlerin de değişmesi düzenlenmesi gerekiyordu.

İyi de bu nasıl olacaktı? Hiç kuşkusuz toplumun o güne değin halka yönelik bir kurumu olan inanç mantığı sembolizmi üzerinde olacaktı. Bu orta doğu toplumlarının ustalıkla uyguladığı çok gelişmiş bir kültür aktarım düzenleşime yol ve yöntemi idi. ' Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.' Bakara/183 'Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı...' bakara /187 Görülüyor ki açlık perhizinin ve kadına yaklaşmamanın tabu olan mantığı doğallıkla burada da bilinmiyordu.

Korunma gibi sonradan oluşacak toplumsal eşitsizliğin gözetilmesine indirgenen, bir empati duyuşuyla bir kendi kendisine nefis etiğine dönüşen, korunmaya çevrilmiştir. Ayetler devamında; '... Konulan sınırlar' olaraktan tabir ediliyor. Ama bu cinsel yasak geleneğine ilişkin tartışılmalar sızlanmalar en çetin durum olmuş olmalıydı. Yine cinsel yasağın uygulamada oluşuna, yürür de olmasına, öylesine kulak asılmaz bir tavsama olmuş olmalıydı.

Ama bu alışkanlık bir türlü de toplum dışına atılamamıştı ki, bunun sosyal sürtüşmelerine değin karşıtlaşan çatışmaları iyice rahatsız eder boyuta çıkmıştır. Bu yüzden bu tüm güne düzenleme olan cinsel yasak; şimdiki halde sürdürülebilir bir gerekçe temeli olmadığından, meşru olmayan cinsel yasak; bir merhamete gelişle; meşruya, geceleri cinsel birleşmeye, 'evetle' dönüşü vermişti. Bir gece ve gündüz cinsel yasağına dönüşen anlayış, böylece inanç sembolizmi üzerinden, halkın ve toplumun dışına atılmıştı.

08.13.2010

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 29.9.2010 13:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya