Mirası olmayan çocuk, bir ana babaya mirasçı olabilmek için o ana babadan doğmak; o ana babadan doğanlarla ve o ana babayla yatmamak zorundaydı. Yeni mirasçılık kendisinde doğulan ana ana baba ve o ana babadan doğanlarla yatmama kapsamında bir aitlikti. Bu da şimdiki evli eşler gerçeğiydi.
Geçmiş dönemlerde kolektif alana mirasçı olma işi; o yalıtıma alan da totem kardeş olmanıza; grup aiti kişiler ile yatmanıza ve o grup organizasyonuna katılmanıza bağlıydı. Yani totem dönemdeki “mirasçı olma” işini, köleci sistemdeki gibi mal mülk sahipliği özelinde değil, kolektif alan genelinde beliriyordu.
Totemdi miras öncelikle yalıtımlı ortamın belirleyiciliğiyle ve yalıtımlı ortam sağlamasına göre belirleniyordu. Oysa şimdiki mirasın önünde özel mülk sahipliği ile mülk sahibinden doğmayı garanti eden özel çocuk sahibi olmanın meşruiyeti ve meşruiyetle haram helal engel modeli vardı. Yani özel mülk, ancak özel doğumlarıyla özel olan çocuklara verilirdi.
Unutmayın ki köleci sistem kendisinden önceki totemi ve ittifakı sistemin; köleci sisteme göre değişen dönüşen intikalleriyle ve köleci sistemin kendi zıt durumları ile vardı. Köleci sistem bilse de bilmese de kolektif geçmiş, köleci sistem içinde geçmişin bilişim memleriydi. Kısa söylersek özel doğumlar ancak özel evliliklerle olurdu. Özel evlilikler çok büyük oranda doğacak olan çocuğun; mirası olan babadan doğmuş olmasını ve baba mirasını garantilerdi.
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta