El mantığı kolektif başlayış yerine, hiçbir çalışma ve gayret göstermeden mülkü olan bir mülk sahibini irade sayıp mülkten pay dağıtmasıyla köleci ilişkileri başlatıyordu. Yani vicdan mülk sahibinin mülküne ortaklar tanımamayı baz alıp, baz aldığı anlayışa göre sızlayacaktı.
Mülk sahibi isterse mülkünden size pay verir veya hiç pay vermezdi. Vicdani kanaatleriniz bu esasa göre değer yargılarını ortaya koyup; ortaya konan değer yargılarını da bu esasa göre ölçüp biçecekti
Daha açığı “veren el alan elden üstündür” diyen köleci işleyiş içinde ortaya çıkarılan köleci söylemler şimdi sizin vicdanınızdı. Bir kefeye yoksunluğun davranışları diğer kefeye varsılın veren el ile yoksulun alan elin mana anlayışı konmuştu. Denge tutmuyordu. Kolektif kefeye karşısındaki kefeye, kolektif tüketme karşılığı konmuş terazi görselinin zihin imajından, vicdan muhasebesi doğacaktı.
Kefelerinde varsılın ve yoksulun davranışları olan köleci vicdanlı muhasebe köleci ortama yeni bir düşünce, yeni bir eylem alanı açacaktı. Bu yeni söylemli eylem alanına göre vicdanınız size “sağ elin verdiğini, sol eliniz görmesin” diyecekti. Ama güzel söz değil mi? Bu güzellikle siz farkına varmadan kolektif referansa göre yanlış olanı meşrulaşıyordunuz. Emeği gasp edilen düşkünlerin sadaka alma işi El mantığı ile meşrulaşıyordu.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta