Kolektif alan, kendisini özelleştiren iştaha göre bir kezlik dağıtılıyordu. Hikâyeye göre ilk dağıtım sürecinde kolektif güç kimi kişilere takdir edilerek verilmişti. Bu takdir içinde her şey dört dörtlük değildi. Takdir edilenler mülk sahipli eylem alanı içinde yaşandıkça aksamaların düşünce, eylem, söylem davranışları ortaya konup geliştirilecekti.
Özel mülk sahipliği anlayışı iki ayrı eylem, söylem ve düşünce alanı açmıştı. İlki varlıklı kesime göre açılan varlıklı oluşla davraılan eylem alanıydı. Sadaka verme, kurban kesme gibi.
İkincisi yoksul kişilere göre açılan eylem alanıydı, Kutsama, dua etme, sadaka alma, şükretme, yoksulluğu miras bırakma, kadere göre takvacı yaklaşımla davranma gibi eylem alanları açılmıştı.
"El, kendi mülkünü keyfi dağıttı" söylemi kolektif alan içinde icra edilemezdi. Kolektif olup biten sürecin varlığı içinde ve kolektif alanın eylemlerine göre kolektif varlık ne kişilere verilebilirdi. Ne keyfi olaraktan kişilere dağıtılabilirdi. Başlangıçta inşacı olan kolektif öznenin eylemi reel olarak kişisi özne davranışına indirgenemezdi.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta