ceza olarak aklından geçirdiğin hiç olmadı aslında.
teslimiyetin gerçekleşeceği yerde, seni kandırdım.
seni öylece, orada bıraktım.
hemen geleceğimi söyleyerek odadan çıktım.
kilit kapının üstündeydi, çok kolay oldu.
koltuğa uzandım, arka arkaya filmleri izledim.
kurabiyeleri aldım. yanında kahvem, batıra batıra yedim.
tüm hayal kırıklığını, kızgınlığını
kapının ardından belli belirsiz dinledim, oralı olmadım.
sonra uyumuşum, sanırım sen de öyle
sabah güzel bir kahvaltı hazırladım kendime,
aç mıdır diye düşündüm, ama cezalıydın.
niye cezalıydın, unutmuşum...
özlemin eski tadı yok diye hastaydım
isteğim ikimize,
arsız ve huysuz hasret için ibadetti
bir itinaydı.bu sebeple
kahvaltını tepsiye koydum ve kapıyı açtım
yüzüm gülerek, günaydın demek istedim.
oradaydık, mazi olmaktan çıkmıştık.
sana hemen herşeyi itiraf etmeliydim.
Demet TaşocakKayıt Tarihi : 17.2.2010 11:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Demet Taşocak](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/02/17/itina-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!