İthafen Şiiri - Fulya Aras Koca

Fulya Aras Koca
50

ŞİİR


36

TAKİPÇİ

İthafen

İTHAFEN

Şimdi bana eylülü anlat desen,

Bir ayrılık anından hüzünlenmiş,
bir kayıp ile gölgelenmiş,
bir devrin bitişi ile, güne çalan tüm pırıltılı düşlerini kaybetmiş,
desen desen bakışlar düşer gönül perdeme.

Sevgi ile filizlenen şarkılı sözler, şimdilerde,
nefesini yitirmiş birer çimen yeşili.
Öylesine solgun.
Öylesine savruk.

Umut, tüm o uçuşan kelimelerin kifayetsizliğince ahraz.

Yürek,
neresinden tutsan,
neyle avutsan,
hangi yana kollarını düşürsen bilemediğin,
meyhane kokusu sinmiş duvarlar boyunca yalnızlık.

Nicedir açılmamış çekmecelerin karışıklık hali var gözlerde.
İçsel bir dağınıklık.

Görüş flu.
Güneş sis ardı.
Kokusu yok.
Ruhu yok.

Ben mi?
Ben mi nasılım?

Doğrusu benim de pek farkım yok.
Eylül gibiyim.

Yağmurlarla ıslanışım,
içimdeki o tarifsiz üşüme işte tam da bu yüzden.

Kör bi bakış.

Yara keskin.

Sanki,
zaman,
o son yaprakla dalından düşmüş,
rüzgar alıp çoktaaan götürmüş.
Yarın yok.
Sevince dair en küçük bir emare yok.

Ah sevi ki kalbin atışı.

Şimdi,
bilemediğim,
engelleyemediğim ölümleri var yüreğimin.
Hani bi ümitlensem, mükerrer düğümlenişleri olucakmış gibi tedirgin.

Kul hançer olmuş ya,
Sine içten yaralı.

Ah be yüreciğim bilirim,
kazımakla çıkmıyor işte kemik tozu.
Kaç defin,
kaç ihanet sarılı.

Evet
sen de haklısın.
Sürmek olmaz başka canların sinede bıraktığı ahı.
Lakin,
fer ardına düşünce gölge
zor oluyor görmek
zor geliyor gülmek.
Her bir eksilenle gene de aldığın nefesi sevmek.

Ben de sevemedim işte Eylül’ü.
Gitsin bir an önce,
bitsin istedim.
Hoş,
kavga da etmedim.
Zira gücüm yok.
Sadece bekledim.

Bildiğim en iyi şeyi yaparak,
itikatimi korumaya devam ederek, bitmesini bekledim.

Ki ekim kasım gelsin.
Ardı sıra aralık getirsin o beyaz örtüsünü ve örtsün üstümü.
Örtsün yorgunluğumu,
yılgınlığımı.

Biliyorum ki iyileşecek tüm yaralı yanlarım.
Hayat ki zaten bir bahar dalı.

Ama şimdi eylül ya,
hece hece sevgiyle işlenmiş de olsa,
döküldü ya tüm yapraklar çiçekli dallarından,
sulu sepken yağmurlarda ıslandı ya toprak,
kokusunu az içime çekmek
için olsa,
evvel uyumam lazım.

Kapım tekrar çalınasıya,
hayat renk alasıya,
içime o bahar bereketi gelesiye.

Ki biliyorum.
Ki inanıyorum.

O da zaten hemen kışın ardı sıra…

Fulya Aras Koca
Kayıt Tarihi : 1.10.2023 13:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Çok sevdiğim Hümeyra Gün’ün geçenlerde bir paylaşımını okudum. Her Eylül’de bir şiir yazmak ğzre kendine söz vermiş ama bu sene bir türlü eli gitmemiş. O yüzden eski bir şiirini üst yazı ekleyerek paylaşmış. Eh bu durumda madem onun yüreğinden şiirlerinden, yazılarından, varlığından, yarenliğinden daim feyz alıyorum, bu sefer de belkim ben ona vesile olurum diye iş başa düştü diye hissettim. Bu düşünce ile daha önce hiç eylül şiiri yamamış ben oturdum aldım kalemi elime, döndüm içime… son xmaanlarda kalemi kırdım. Yazmaktan kaçınıyorum. Zira kaleme icazet verince içimden neleri alıp parça parça sökeceği, kelime haline getirip hangi perdelediğim yanlarımı deşifre edeceği belli olmuyor meretin. Şimdi de noktayı koyunca bi baktım ki evet kesin az kulağını çekmek lazım. Kantarı desturu bilmez halde dökülüp saçılmış gene. Ha niyeti sevgiye dair olunca pek seslemiyorum o da bunu biliyor ya…. Ordan evirmiş burdan çevirmiş eylülü bahane edip gene sevgi böcüğü kelamlarla bezemiş sayfayı. Hah belkim uzamıştır boyu bi karış. Alık akıl işte ne olcek. Akıllanmaz bu. Belkim de müstehak tüm yaşadığı. Hümeyra Hanımcııııııım. Görüyonuz işte benim cephede olanı. Etmeyin böyle şeyler, aman diyim bırakmayın meydanı benim kendini bilmezime. Yazın siz emi. Her eylül. Söz verdiğiniz üzre. Bu şiir de eylül üzerinden size ithafendir efendim. Seviliyorsunuz. Tüm kalbimle.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ahmet Erdem
    Ahmet Erdem

    Şiir çok güzeldi. Eylül konu olur da şiir okuyucuyu ıslatmaz mı,

    Tebrik ederim.

    Cevap Yaz
  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    Dilinize sağlık

    Cevap Yaz
  • İbrahim Kavas
    İbrahim Kavas

    Eylül toparlandı gitti işte. Sararan yaprak dalından düşecekti zaten, eylül bahane. Eylülden sonra ekim'e girip güze gelinince kışa ayak basılır ve her şeyin sonudur denilir. Oysa kışın sonu bahardır yani yeniden doğuş. Umut her zaman var, savaşmak gerek. Her iki nadide kardeşime sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Dost yüreğin var olsun.

    Cevap Yaz
  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    Ne güzel demişsiniz
    şiirinizi
    beğeni ile okudum

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)