...
Tam da 'güneş doğmayacak bir daha' niyetiyle küsmüşken sabahlara... Tam da, kırık dökük düşleri zamanın hesapsızlığına terk etmişken... Can kafesimiz daraldıkça daralmışken... Her zamankinden daha fazla çaresizken... Ve gidebilmenin her türlü ihtimali, kapımızı aralamışken...
Öyle bir geldiniz ki, hoş geldiniz...
İsyanın dipsizliğinde kaybolurken çığlıklarımız... En acıya tahammülden bitap düşmek üzereyken yüreğimiz ve zihnimiz... Dilimiz bir vedâ şarkısına teslim oluyorken neredeyse... En içten gülümsemeleri, en karanlığa savurmak üzereyken... Her saniyenin başında bir parça daha sökülüyorken yaşam sevincimiz...
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Devamını Oku
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Teşekkür ederim Yavuz Hocam :)
Kelime dağarcının çok olması yazılarını daha da anlamlandırıyor. Tebrikler Kader
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta