İte Takka Ne Gerek Şiiri - Ali Ulvi Şahin

İbret alsın okuyan, öyle bir destandır bu!
Bir ömür dolusudur! Böyle bedestendir bu!
Kimi dünyalık için: kadife, ipek, seçer,
Kimi elin uzatmaz; aldığı derstendir bu!

Dünler: çelik çomaktı, bu günler; birer direk!
Tingilderken düşürür… İte takke ne gerek?

Okuluna: angarya. Bilgi hamallık demiş,
İt taşlamış sokakta, gençliği boşa yemiş,
Şimdi beladır başa, baş kimindir fark etmez,
Bedava ekmek için; her yolu da denemiş…

Yaşlanmak var hesapta, gençlik ömür mü demek?
Tingilderken düşürür… İte takke ne gerek?

Babadan esnaf olmuş, dükkanı tezgahı var.
Her işi hile, hud’a, herkesin de ahı var.
İçerde bir emanetçi, müşteriden ona ne?
Patron keyf adamıdır; gâh bulunmaz, gâhı var.

Sahip ol ki işine, karşılık bulsun emek;
Tingilderken düşürür… İte takke ne gerek?

Kıyısından okumuş, dayı yapmış işini,
Kapılanmış devlete; alıyor maaşını.
Dalga geçme masada: ekmek bedava değil!
Çalışıyor sansınlar, daim salla başını.

Birde müdürlük bekler; bıyık altı gülerek,
Tingilderken düşürür… İte takka ne gerek?

Ticaret en kolayı: bir telefon, bir masa,
İstediğin kârı koy, nasılsa serbest yasa.
Hepsi tamam, güzel de; müşteriler nerede?
Aylar bomboş geçince: omuza çöker tasa!

Bir müddet yürütecek, imza, senet vererek;
Tingilderken düşürür… İte takka ne gerek?

Ali ulvi’ diyor ki: en hayırlısı toprak.
İşine hile yapma, ek, kaldır; çalışarak.
Gün olur az verirse: gün ola dolup taşar,
O bilir ölçüsünü: defalar sınayarak.

Sen insan ol! Demesin tüm bunları bilerek;
Tingilderken düşürür… İte takka ne gerek?
5 HAZİRAN 2012

tingildemek: Amaçsız etrafa koşuşturmak
takka: Siperliksiz başlık(Konya)