acılar dolu yaşam terazisinde
tartıyorum değerlerimi…
pişmanlıklarımın tükenmişliği
kuşatılmış kalelerin çaresizliği
sarmış bedenimi….
düşünüyorum keş kelerle dolu
değişmek yenilenmek istiyorum
ayrı karakter,ayrı kişiliklerde
keşke diyorum… keşke…
öğrenebilseydim avını pençelemeyi,
tadabilseydim hep ben diyebilmenin hazzını
yakalayabilseydim yüksek dağların mağrurluğunu
sindirebilseydim yılanların akreplerin zehrini
becerebilseydim Tiran’ların acımasızlığını
ve soruyorum..
salakçasına iyi niyetlimi olurdum o zaman
beynim tilki kurnazlığında,hesaplı
yüreğim riya ve sahtekarlık dolu
dilim kırıcı ve küstah,
kollarımda kandırılmış bin bir çiçek…
ve soruyorum
ben; ben olurmuydum o zaman
vurguncuların doyumsuzluğu,
ekmeğe kan doğrayan ellerin merhametsizliği,
vatan kurtaran entel gevezeliği,
şişme balonların kahredici iğrençliği,
aynalarda yansıyan sahte yüzlerin görüntüsü,
beni tarif edebilseydi eğer;
artık toplumun
saygın ve karizmatik kişiliği beni…
isyan eder miydim kendime….
25.02.2005
Şeref YıldırımKayıt Tarihi : 25.2.2005 18:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!