Dağlar inliyor,bu nasıl ayrılık diyor,
Ağladıkça gözler,isyanın sazını çalıyor yavaştan yürek,
Gökler şakırdıyor,yıldırımlar yağıyor kayalara,
Lambalar yine de yanıyor arsızca karanlık kuytularda.
Arkama bakmadan gidiyorum,
İsyanların tellerine vurdukça benliğimden,
Rüyalarım kabus oluyor,
Her sabah,güneşin doğuşuyla yok oluşların.
İniltiler kopuyor yüreğimin tellerine vurdukça,
Naralar büyüyor,çığlıklar ve uğultular arasında,
İçimden gürültüler geliyor,
İsyanın tellerine dokundukça yokluğun.
Sessiz kanadıkça yaraların acılar dağlıyor kalbimi,
Ardından bir çığ düşüyor acıların büyüdükçe,
Bir çığ gibi büyüyorlar sana yazılan şiirler,
Güneşi gölgesinde bırakan yürek yanıyor ezildikçe.
Gittikçe yarınlar isyanların sazı çalıyor,
Feryatlar büyüdükçe kırmızı nehirler taşıyor,
Çalıyorum isyanın sazını,özgürce tutsaklığıma,
Tel kopuyor,güneş battıkça feryatlar yankılanıyor sensizlikte.
Kayıt Tarihi : 20.10.2014 15:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!