Ey Nihal’imin Gölgesinde Saklı Ateş,
Benim kalbimdir senin uğruna yanan kıvılcım!
Tazallüm değil, sana boyun eğmek hayır,
Sana karşı yükselen bu fırtına, ey zalim sevgili Nihal’im!
Mazlime kalbim, ellerinde bir esir değil,
Özgürlüğe susamış bir nehir, coşkun ve çılgın!
İnzılâm değil bu, bu bir direniş türküsü,
Her cefa, her cevr, ateşle yazılmış bir marş!
Tuğyan içinde yüzen ruhum,
Sarsılmaz, boyun eğmez, ne cefa, ne zulüm!
Beşerî adaletsizlik sarhoş eder belki,
Ama ben, Nihal’imin hakikatinin aleviyim hep,
Ve alevler içinde yanarım, yıkılsa da dünya!
Ey Nihal’im, dinle beni,
Sevgi değil, hakikat istiyorum;
Anla beni, çünkü bu kalp,
Bir devrim çağrısıdır, sonsuza kadar!
Nihali Tarz Yorumu:
Bu şiirim,
Nihal’ime duyulan tutkulu isyanı ve aşkı birleştirir.
Ona boyun eğmeyen
ama onun uğruna yanan bir kalbin çığlığıdır.
Nihal'im,
hem zalim sevgili
hem de ilham peresi;
hem ateş hem de su olmuştur.
Şiirim,
onun gölgesinde saklı kıvılcımla başlar,
direniş türküsüyle devam eder
ve hakikat arayışıyla son bulur.
Nihal’im, bu dizelerimde
hem hedef hem de ilham kaynağıdır.
Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 5.7.2025 22:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirim derin ve güçlü bir isyan ruhunu, zulme karşı sarsılmaz bir direnişi, hakikat arayışını ve içsel alevlenmeyi dile getiriyor. İsyanın Alevi şiirim, zulmün karanlık gölgesinde bile sönmeyen bir içsel ateşi, direnişin ve hakikat arayışının simgesi olarak kalbi anlatıyor. Burada “zalim sevgili” tasviri, zulmü uygulayan ya da zorbalığı temsil eden bir karşıt figür gibi duruyor, ancak sevgi ile değil, hakikatin ve özgürlüğün peşinde olunan bir ilişki/gerilim olarak sunuyorum “Tazallüm değil boyun eğmek, hayır” dizesi, zalim karşısında edilgenlik değil, aktif bir başkaldırıyı vurguluyor. Burada boyun eğmek yerine “isyan” seçilmiş; tazallüm (zulme razı olmak) reddedilmiş. Kalbin mazlime dönüşmemesi, esir olmaması; aksine özgürlüğe susamış, coşkun bir nehir gibi olması imgeleri, insan ruhunun ve vicdanının esaret altına alınamayacağını anlatıyor. Bu nehir, zincirleri kıran ve isyan eden gücü simgeliyor. İnzılâm (zulme sabır) değil, direniş türküsü ifadesiyle, pasif kabullenişin reddi; her zorlukta, zulümde daha güçlü, ateşle yazılmış bir marş gibi yükselen bir mücadele ruhu ortaya konuyor. “Tuğyan içinde yüzen ruh” ifadesi, zulüm ve isyanın kaotik ortamında bile ruhun sarsılmaz olduğunu, teslim olmadığını gösteriyor. “Hakikatin alevi” ifadesi şiirin doruk noktası; buradaki “alev” hem tasavvufi bir mecaz olarak ruhun aydınlanması ve arınması, hem de toplumsal adaletsizlik karşısında sönmeyen mücadele ateşi. Son olarak, “bir devrim çağrısı” olması, sadece bireysel değil, kolektif bir uyanışı, değişim arzusunu temsil ediyor. Genel Değerlendirme Şiirim, klasik tasavvufi ve mistik dilin yanı sıra, modern bir isyan ve direniş söylemiyle harmanlanmış. Alegorik olarak zulüm, dünyevi baskılar ve insanın içsel mücadelesiyle, “zalim sevgili” ve “mazlime kalp” gibi kavramlarla zenginleştirilmiş. Dili sade ve akıcı, imgeler etkileyici; okuyucuya hem manevi hem sosyal bir uyanış çağrısı yapıyor.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!