Yine zifiri karanlık bir gece. Ay doğuyor yıldızlar parlıyor bende bir özlem başlıyor. Bu özlem beni gecenin içindeki sana götürüyor. Teslim oluyorum özleme. Tek bir silahım var oda sen. Fakat sende yanımda yoksun ki. Yeniden doğuyorum gecenin içindeki sana varınca. Yalnız bu defa sensizlikle doğuyorum, senle değil sensizlikle. Seni seviyorum biliyorum özlüyorum. Gözlerim ağlıyor. Gözyaşlarım yazdığım kağıda dökülüyor. Ellerim boşlukta elini arıyor. Kalbim sadece sen için çarpıyor. Özlemler beni kapatıyor sensizliğe. Dört duvar arasındayım. Öylece bitik öylece umutsuz. Prangalar ayaklarımda kelepçeler ellerimde. Kapatıyorsun kalbinin kapılarını aşka. Açmak istiyorum açamıyorum. Elim kolum bağlı. Sabaha karşı karanlık odama güneşin ilk ışıkları vuruyor hasretinle beraber. Bir sürgüne gidiyorum sensizliğin sürgününe. Bir aşk kuruyorum hayalimin üzerine. Çok kalmadan yıkılıyor. Taşıyamıyor hayallerim aşkımı. Dışarıda bir sonbahar sensizliği. Ağaçlar mevsimlik hayatının son anlarını yaşıyor. Bazen karın bazen de yağmurun işgaline uğruyorlar. Yaprakları dökülüyor rüzgar estikçe. Gözlerim dalıyor uçsuz bucaksız ufka. Seni arıyor görebildiğince.
Son buluştuğumuz gün daha da güzeldin. Yalnız o güzel yüzüne içindeki bir sıkıntı yansımış gibiydi. Sanki bir şey söyleyecek gibiydin. Üzüleceğim bir şey söylersin diye senin konuşmana fırsat vermiyordum. Aslında konuşacak o kadar çok şey vardı ki. Ve bir an gözlerine daldığımda aşkı yaşadığımı tekrar hissetmiştim. Ama bu gözlerine bakışım benim sonum olmuştu. Konuşmana fırsat vermiştim. Söyleyeceğin kelime yüzüne yansımış ve ben bunu tahmin edebiliyordum. Tek kelime elveda. Yine aklıma veda edişin geldi. Dudakların gitmek istiyor gözlerinse kalmayı tercih ediyor. Seni düşünüyorum geceleri gündüzleri. Bir anlık bir aşk yaşattın bana ben bu aşka doyamadan sen gittin. Aslında yıllardır aradığım aşk sendeydi. Bilemezdim ki gideceğini. Şimdi senin bıraktığın terkedilmişlik üzerimde. Bazen beni ısıtıyor bazen üşütüyor. Gece yıldızlarla beraber sahneye çıkıyor. Beyaz sayfalar ve resimler önümde. Kalemim yazıyor ve her yazdığı harfe bir gözyaşı döküyor. Yazdıklarım sen resimler sen. Sigaramın dumanı sen diye sayfalara resimlere sızıyor. Umutlarım tükenmiyor. İçimde gidişinle bir kıyamet kopmuştu. Yıkılmıştı hayallerim. Giderken arkana bile bakmadın. Neydi gidişinin sebebi? Şimdi gözlerim yaşlı ellerim kanlı. İçimde büyütmüştüm seni. İnanmıştım aşkına. Şu an ise içimde bir yalansın. Aşkın mahkemesine çıkıyorum. Yargılanıyorum hüzünle,özlemle. Cezam ise ayrılık oluyor. Artık adın ayrılığı anımsatıyor bana. Sende ayrılıktan yanasın. İster ayrılıktan yana ol ister,ister aşktan. Bana bir an bile olsa aşkı yaşattığın için sana teşekkür ederim. Bütün aşklar içimde kokun ellerimde,gülümseyişlerin resimlerinde. Tesellim ayrılık.
Bir ayrılık saati başlıyor bende. Ne zaman adını duysam artılığı ayrılığı duysam adını hatırlıyorum. Son görüşmemiz sevgililer günündeydi. Bankta oturuyordum. Seni bekliyordum büyük bir sevinçle. İlk aşkımdın ve yaşadığım ilk sevgililer günüydü. Elveda dedikten sonra hediyemi bile almamıştın. Hediyemin yanına sana yazdığım en güzel şiiri bırakmıştım. Hala karşımda duruyor. Daha dün gibi hatırlıyorum. Belki de zamansız yaşamıştık bu aşkı. Belki de hak etmiyorduk. Ama ister zamansız olsun ister hak etmeyelim. Gitmeyecektin böyle. Artık tövbe ediyorum senin gibi yalanların aşkına. İsyanlardayım artık. Yalnız bu isyanlarım Allah’a değil tüm kalpsizlere
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta