Çok zaman sonra yeniden başladım yaşamaya... Sesi soluğu kesilmiş aşk inancımın elinden tutup, acıların üzerine toprak attım... Kirpiklerimde ıslanan düşlerim, yerini gülüşlere bıraktı... Ayrılığı, acıyı, hüznü büyütmeye alışmış yüreğim şimdilerde çıplak sevinçlere gebe...
Yalnızlığımı da özlemiyorum artık... Bana bu huzuru yaşatan duyguların babasına sarılıyorum her gece... Kaçırıp getiriyorum kendimi sislerin, pusların, sinsi öfkelerimin tenhasından... Salıveriyorum şarkıların ahengiyle coşan sevdamın içine...
Ateşe koşan kelebekler gibi koşuyorum sana... Herkes bilsin, herkes duysun, herkes görsün istiyorum... Yanışımı-yanışını... Şiir kokan ellerimi sürüyorum üzerine, acıların namesi temizlensin, kelimeler sevişsin istiyorum...
Derinlerde saklı tuttuğum sevinçlerimi getiriyorum sana... Mum ışığında bestelediğim öksüz türkülerimi, dostsuz kalmış kadınlığımı, yalnız solukladığım sigaramı, dilimi yakan küfürlerimi...Yanık mavi yorgun umutlarımı, kıvrandıran sancılarımı, nöbetçi gözlerimi, tüm suskunluklarıma yaktığım ağıtlarımı getiriyorum...
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek