font face='Comic Sans MS'color=brown size=4
Gurbet ele düştüm, kader dediler,
On kardeşten beni, kurban seçtiler.
Hasreti,özlemi, bana biçtiler,
Bir gün kaderime, isyan etmedim..!
Ne acılar çektim, gurbet ellerde,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Hasretle yanan yüreğe selam olsun üstadım kaleminiz daim olsun Sevgiyle
usta kalemınıze ve yuregınıze saglık saygılarımla
**** Sevgili üstadım ; muhteşem ve mükemmel bir şiir , sitem, sevgi ve eleştiri dolu duygular, bu kadarmı güzel yazılır? Yüreğine ve kalemine sağlık tam puan ekleyerek selam ve saygılarımı sunarım, saygılarımla *********Aşık Korhani /Kanber ORHAN
Çok hoş ve çok güzel. Kutluyorum
Çok anlamlı bir eserdi okuduğum...
Tebrik ediyorum...
Saygılar.
Fatih camisinin avlusunda insanlar cenaze için toplanmışlardı. Bir ana vardı tabutun hemen yakınında. Yavrusunu son yolculuğuna uğurluyordu. yanıbaşında ona destek olan iki hanım. Bir ara ağzından bir feryat çıkacak oldu. Hanımlardan birisi hemen telkin verdi yumuşacık ses tonuyla. ' Kendine gel canım. Sakın isyan etme. Unutma sen müslüman bir hanımsın. Müslüman asla isyan etmez. Sabret ablacığım, sabret'. Kadıncağız kendini toparladı. İçini çekti. Gözyaşlarını sildi. Dirayetli davranmaya çalıştı elinden geldiğince.
Bu tablo bana büyük acılar karşısında sabrın sembolü oldu hep.
Mükemmel şiiriniz, aynı zamanda ders niteliğindeydi. Yürekten tam puanımla kutluyorum üstadım.
Yerli yerinde, doğru, gerçek, içten gelen güzel bir anlatım.. bir ölçüde yaşam felsefesidir doğru insanların. Kutluyorum ve tam puan veriyorum..
Sevgilerimle..
Gurbet ele düştüm, kader dediler,
On kardeşten beni, kurban seçtiler.
Hasreti,özlemi, bana biçtiler,
Bir gün kaderime, isyan etmedim..!
Ne acılar çektim, gurbet ellerde,
Söylesem derdimi, yara dillerde.
Kimseye demedim, üzülürlerde,
Bir gün kaderime, isyan etmedim..!
Sevdiğm kız kaldı, ana vatanda,
Hep onu düşündüm, gece yatanda.
Hasretiyle yandım, her kalp atanda,
Bir gün kaderine isyan etmedim..!
Vatan hasretiyle yandım tutuştum,
Kardeşe, bacıya, hasret kalmıştım,
Anama, babama, nasıl yanmıştım,
Bir gün ALLAH ıma, isyan etmedim..!
Sabırlı olan gönüller bir gün mükafatını görecektir, güzel bir şiirdi dost kalem umarım bu özlemlerin bir gün gerçekleşir ve kavuşursun sevdiklerine saygı ve sevgilerimle...
evet Üstat; güzel şiirinizin hikaye kısmında zaten isyankar olmamayı açıklamışsınız.
hüzünler mısralarınızda kalsın.
paylaştığınız için teşekkürler.
yine dolu dolu yiner mükemmel kalemine sağlık tam puan
Bu şiir ile ilgili 74 tane yorum bulunmakta