memnundum olduğum yerden
mutluluğa yorulmuş
iştahlıydım vazgeçmelere
tüm ritüelim
her yeni sabahı gizli ufuklara saklanmış akşamlara taşımaktı
ibadetimdi yaşamak
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
ayaklarinin yas'ini hesaplamaya calismis sair.belki yolun sonu belki de herhangi bir noktasindaki hesaplamadir bu
'AYNAYA BAKAN KENDİNİ GÖRÜR...'
SAYINLAR DA AYNADA KENDİLERİNE BAKIYORLAR...
ÖYLE DEĞİL, BÖYLE DEĞİL, DEMENİN NE ANLAMI VAR?
İŞTE BİR SAYIN... KENDİNE VE KENDİ GİBİ OLANLARA SESLENİYOR... KENDİ GİBİ OLMAYANLARA NE?..
'Sayın insanı odak noktası gören insanlar, solcular, sosyal demokratlar, yurt severler, sosyalistler, komünistler, işçiler, emekçiler, esnaf, çiftçiler, köylüler, emekçiler bir birinizin fikirsel farklılığını kabullenme, anlayış ve dayanışma zamanıdır.'
GARİP OLAN 'ATATÜRK'Ü BU AYNADA NASIL GÖRDÜKLERİ?..
BEN AYNANIN DIŞINDA BULUYORUM DA, KENDİ ADIMA...
Milletsiz, vatansız, dinsiz, imansız, idealsiz, amaçsız, birliksiz, bayraksız, tarihsiz... geçmişsiz bir dünyalı...
ATALARI UFOLARDAN ATMIŞ OLMALI BUNLARI...
...daha önceki yazılarımızda şiirin toprağında uyumayan bir şeyler var demiştik… soyut veya somut… şiir başlı başına… insanı yeniden var etmeye çalışan bir mekanizmanın… veya… İnsanüstü çabanın ilahi ritmine kavuşması ve orada kalabilme çabasıdır…
insan ne için inanmak ister ise… onu yakalar şiir ve… her biri ayrı şifreyle açılan aklın felsefe odalarına…eğilmeden girer ….artık kendi zamanına uyan bir yüz beklemektedir…özünde hep saklı olduğu halde duyulmasını bekler …(siz farkına varmadan) …küçük bir adresi unutan aklınıza…öyle bir yol açar ki…medeniyetler sıyrılmaktadır…gömüldükleri cesetlerden…ne kadar acı çekerse de şiir inatla sabır çeker...inanç dolu sandıklarının kapaklarını öyle pekte çabuk açmaz size şiir…siz onu sınarken…bildiğiniz…(gayrı nizam periyotlarla) …o çoktan almıştır hafızanızdaki yerini...
şimdi; şiirin toprağında uyumayanlardan birisi her daim... hazmetmek duygusudur...
ne kadar şair tanıyorsunuz...devrini hazmetmiş...
ne kadar bilgin ve ne kadar halk..
ne kadar lider...
ne kadar inanç...
hepsi uyumayan şiirin topraklarında güvende olduklarını bilirler..zarar veremezsiniz
çünkü...dinlemektedir ve dirilmektedir manevi hazları... duyarlar... hiçbir korkuları yoktur... bu akşam batan güneş... kendi şiirine ulaşmak için...gösterecektir yüzünü...ki
şairler uyanık kalmış akıl odalarının şifrelerine ulaşabilsin..
öyleyse; kim ne isterse istesin..ne söylerse söylesin...inanmadığınız hiçbir şiire yol vermeyin...yol versenizde...ad koymayın...ad koysanızda...şair olmayın...şair olsanız da bunu bir tek siz bilin...bırakın onlar bulsun yollarınızı…öyle ya...uyumayanlar var…uyutulmayanlar var…onlar bulacaktır şiirlerini…sevgilerimle
ÖZELİME GELİN ÖZELİME!
ŞAHİT OLUN GÜZELİME
VARSA KORKU VE CEHİL?
İYİ BAKIN SİZ HALİME!
KORKMAN NADAN YEMEM BEN!
ORTAK OLUN GÜZELİME!
Uzağım rümuzlu bayan ve Rümuzu Sayınlı olan ama ne sayınlığı ne de saygınlığı asla ve kat'a hak etmeyen Bey Size kaç defa söyledim; Benimle tartışmak istiyorsanız elin şiirinin altında değil, özelim de tartışın! Mesaj hanem kimseye yasaklı değildir! Zira Burada ki zırvalarınızla milleti rahatsız ettiğinizi ve şairin şiirinin altını telvis ettiğinizi müşahede ediyoruz!
Bilhassa sen, Uzağım Rümuzlu bayan! Önce kimin kime örümcek kafalı dediğini ve kimin ona cevap verdiğini bir güzel araştırıp öğren sonra çıkıp zırvalarına ve saçmalamalarına devam et emi herşeyin hakikatından uzak bayan!
'Uzağım' rümuzlu burnu sivri, dikkati kayıp, ekseni kayık, idrakı zayıf, kuraldan bihaber, edebe adaba bigane hamfendi! Siz e ve sizin gibilere kaç kere söyledim Avukatlık vekaletnameniz olmadan, başkalarının bedava vekillerine soyunmayın diye! Yahu siz ne laf anlamaz yaratıklarsınız böyle? İnsan olan insan önce yorumları, yazıları bir okur mevzu hakkında sıhhatli bir bilgi sahibi olur sonra da haddini aşmadan edepten taşmadan kendi görev sahası içinde kendisine bir söz düşerse medenice ve adilane ifade eder diye!
Sen gerçekten de çok hakikatleri anlamaktan uzak olduğun gibi bu dediklerimi de idrak etmekten çok ama ço uzaksın! Seni bu sayfaya kaç rehber ulaştırıyor merak ediyorum.
Bir daha söylüyorum anlayamasan da anlama özürlü olsan da buncağızı bari anlalmaya çalış!
1) KENDİ VAZİFEN OLAN YORUMCULUĞU SADECE ŞİİR VE ŞAİR İÇİN YAPIN! ŞİİRE YORUM YAPAN İMANLI VE DOĞRU YORUM YAPAN MÜ'MİNLERE DEĞİL!
2)BENİMLE TARTIŞMAK İSTİYORSAN BURADA ARTİSTLİK YAPMA. BENİM SAYFAM DA MESAJ KUTUM VAR! ORAYA YAZ VE CEVABINI AL! TABİİ Kİ BUNA YÜREĞİN YETİYORSA!
3)ŞAİRİ ACİZ YERİNE KOYUP ONUN YERİNE KONUŞMA! HERKES KENDİNİ MÜDAFAA EDECEK BİLGİYE SAHİP OLMASA BURADA İŞİ NE?
ANLADINMI VE NALADINIZ MI HIRLAŞMAK, DALAŞMAK İÇİN ZEMİN ARAYAN TUHAF VARLIKLAR?
‘’tüm ritüelim
her yeni sabahı gizli ufuklara saklanmış akşamlara taşımaktı
ibadetimdi yaşamak ‘’
Önce beynindeki polislerden kurtulacaksın öyle değil mi şair?
‘’bütün teşekkürü ruhumun
ve yine tüm şükranı gövdemin
başımı tavaf eden kendi ayaklarımaydı’’
akıl eksen alındığında başı benliğinde benidir insanın.
‘’istediğin gibiliğe denk düşmüşlüğümden
ceza yaptın arzulamadığın gibilere’’
Denk düşmüşlük ve ceza yazgısıdır insanın.
‘’sonsuz kalabalığından gözümün elifine uzanan tehdidinle:
'ben kulumu böyle severim' ‘’
Ne etsem seni aşamıyorum demekte oysa şair.Öyle ya denk düşüren de o cezayı kesen de. Ve kulunu böyle sever.Yani yazgısı insanın yaratıcının onu az veya çok sevdiğini göstermez.Aklıyla insan her şeyi sorgular ancak asıl sonuca varmak yani eyleme dökmek için gerekli olan muhakeme gücü ile verilen karardır.
‘’gör ki çıplak bir gövde tavafını tamamlamada
nasıl fır dönecek kendi çevresinde’’
Bütün çabası kendi öz benliğinedir aslında insanın. İsyanı da kendine.
‘’karnım kanıyor
olsun
sen pütürlü zeminler yap bana.’’
Senden gelene razıyım demektedir sonunda.Buradaki isyan insanın yazgısı gereği karşısına çıkan engellerle mücadelesini anlatıyor.
Felsefe dolu güzel bir şiir.
Mehmet Dokumacı şiirleri her zaman çok yönlü felsefi anlamlar içeren imgelerle dolu güçlü bir şairdir.Her ne kadar şiirin başlangıç bölümlerindeki geçmiş zamanlı dili yer yer şiirselliğe ket vursa da çok anlamlı kurgu ve kalıplar nefis alıp götürüyor ve düşündürüyor.Bu şiiri de onun birikiminden ve derin şairliğinden izler taşımaktadır.Kendisine saygılar selamlar.
'Günebakan hamfendi; Örümcekli kafa görmek istiyorsan ayanaya bakman kafidir, çünkü orada onun en son modelini ve size gayet aşina olan bir sima ile arz-ı endam edecektir! '
şu yukarıdaki sözler kime aitse(!) resmen kınıyorum efendim..
kimin hangi yüze sahip olduğu size ne!..'yaradılanı sevdim,yaradan'dan ötürü' cümlesinin taşıdığı ruha tezat teşkil etmez mi bu söylem sayın Hakkın Şahini!?ağzınızdan çıkan,kulaklarınız tarafından duyulmuyorsa eğer,Hak ne etsin ki sizi!..hem Hah'ın şahinlere falan ihtiyacı yoktur.şuraya asılan her şiirin altına gelip insanlara şöyle ya da laf sokuşturmaktan vazgeçin artık derim ben...size mi kaldı,kimin ne olduğuna karar vermek!..
saygılarımla...
Saygı ile..
Yeni bir kavram öğrenmiştim bir kitaptan:
Şiir Dilinin Gizil Gücü.'
Bu gizil (potansiyel)gücü hem kendi şiirlerimde kullandım hem başkalarında gözledim. Sanırım -özellikle- felsefi şiirlerde koltuk değneği gibi işlev üstlenmekte.
Şairimiz Mehmet DOKUMACI, 'İsyan' şiirini imge-simge sarmalıyla sunmuş:
1) Gizli ufuklara saklanmış akşamlar.
2) Başımı tavaf eden ayaklarımaydı.
3) Cömertliğin pütüre boğulmuş
....kemirgen bir kaya.
4) Çıplak bir gövde tavafını tamamlamada.
Bu güzel şiire, antoloji,.com/da kayıtlı 'Eksantrik' başlıklı şiirimin girişiyle eşlik etmek istiyorum:
' Yeri eskiten tabanıma,
' Süzme bir 'dur' sunuyorum.
' Göğü süpüren saçlarımın
...izinde kaynaşan meleklere de
' Merhaba!
....................
...................
*Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*
Günebakan hamfendi; Örümcekli kafa görmek istiyorsan ayanaya bakman kafidir, çünkü orada onun en son modelini ve size gayet aşina olan bir sima ile arz-ı endam edecektir!
Dini konularda da birşeyler diyeceksen, bilerek mevzuun tamamına muttali olarak sahaya çıkacaksın! Yoksa mahcubiyete mahkum edilirsin! Hem tartışmak isteyen özelime yazsın diyorken burada sataşıp kavga çıkarmak niye?
Sen elin yorumlarına avukatlık belgen olmadan müdahil olup yorulacağına kendi gaflarını izale gayreti ile yorul! Kur'andan bir tek ayetin mealini ezberliyerek sosyete müftülüğü yapma!Allah(cc) Resulüne;' SEN ANCAK AP AÇIK BİR TEBLİĞCİSİN DERKEN,-' ONLARIN KAFALARINI ÇATLATIRCASINA TEBLİĞ ET!' Ayetini de nazara ver ve tabii ki biliyorsan? Ve dahasın da olan inzar ayetlerini de öğrenip millete ders ver! Tabii ki işine gelirse?
Hülasa; Hiç bir konuda haddini aşma hele hele üzerine vazife olmayan hususulara d burnunu sokma ve bilhassa da dini sahalar da bidatlerin, dalaletlerin, hurafelerin tellallığını yapıp adına da dini gerçekler deme! O saha senin sandığın gibi boş değil! O konunun uzmanları tarafından devamlı tarassut altında tutuluyorlar va Allah('cc)ın da o hakikatleri kıyamete kadar koruma, kollama vaadi var!
Beray-ı malumat!
Bu şiir ile ilgili 45 tane yorum bulunmakta