İstismar Şiiri - Nurcan Uğurlu

İki bin sekiz
Aylardan kasım
Günlerden sabır
Sabır
Sabrın sonu
Gülkurusu bir akşam

Yol uzun, stabilize
Havada sis
Elimde ömrüm
İstismar edilmiş
Ben
Ben de darma dağın

Dalmış yüreğim
Bırak/mışım
Beyazı maviyi
Turuncu yeşili
Bırakmışım
Aklımın tüm iplerini

Dikiz aynasında hostesin sesi
Ablacım bir şey
İstermisin?

Giydiklerine takılıyor gözüm
İlk kez görüyormuş gibi
Şaşırıyorum

Bu iki zıt renk

Siyah ve beyaz
Hayatın rengi
Takıp takıştırdıklarımız sa
Hayata katkılarımız

A istikametinden
E istikametine doğru giden
Sayın yolcularımız
Mola süreniz dolmuştur.

Elim çantama uzanıyor
Gözlerim üç nolu bagaja
Tüm nakitimi yatırdığım
Kırk bir yıl’a

Yaşamak için

Bir nefes oksijen
Hücre kadar umut
Kafamda
Bozuk
Bir avuç para

‘’İşte gidiyorum, çeşmi siyahım
Önümüze dağlar sıralansa da
Sermayem derdimdir servetim ahım
karardıkça bahtım karalansa da.. ‘’

Diyor radyoda
Mahzuni Şerif

Yol

Dokuz yüz kilometre
Dokuz yıl gibi
Ben hala bende
Kördüğüm

Gün/ey doğ/u

Kocaman pembe boyalı bir ev
Doğu ve kuzey inde
Kamyon tekeri büyüklüğünde
Nazarlık
Gülümsetiyor
Dudak kenarıyla da olsa

Yetmiş yedi bin yedi yüz altı
Nüfuslu bir il de
Gün ortası

Ağır bir ezgi
Ağır aksak
Alıyor yalnızlığımı

Bir kaç kitap
Dünya klasiklerinden
Bir karton sigara
İki yüz gram kahve, kavanoz yarım
Öfkem, daha çok kırgınlıklarım

İki telefon, toplasan bir tane
Birinin ışığı diğerinin hopörleri patlamış
İki küçük not
Yaşama dair aldığım
Üç kalem
Tükenmezinden
Yazmak istiyorum bu günü tarihe
Tükenmiş kalem

İkincisi
Kurşun döküm
Kalemle kamufle edilmiş
Bir ucu bıçak

Üçüncü
Kalem yazıyor
Yazdıkça, umudu
Tükenmeyecek

Açıyorum beş çekmeceli komidini
Yerleştirmek için kalıntılarımı

İki sevimli ihtiyar
Oturmuşlar koltuğa
Gözlükleri alnında
Gözü uzaklarda adam

Dolanmış boynuna hayat
Elinde kenet mili
Arada bir kaldırıyor başını
İç çekerek kadın

Ya o çocuklar
Esmer, sarışın, buğday tenli
pırıl pırıl gökyüzü
Gözlerinin içinde

Ve
Bir kadın,
Dayanmış
Dizi dirseğine, eli şakağında
Çırılçıplak

Kilitleniyorum

Geceyi geri de bırakmış gün
Doldurmuş terası
Gülümsüyor
Zeytin ağaçları
Ben
Hoş geldim
Bana