Nedir dedi kadın
Sözün sultanı benim
Zirve sepeti bende
Bendedir derin sihir edası
Söyle nedir dedi
Böyle mi zor
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Daha önce de günün şiiri yapılmış olan bu şiir için Hamid Korken kardeşimizin dediklerinin aynısını diyorum ve şaire hanıma, muhtevasına şuur, mana ve hikmet hakim olan yeni şiirlerinde buluşmak ümidiyle hayırlı çalışmalar diliyorum.
Harika kaleminize sağlık.
daha önce okuyup aşık olduğum şiir istiridye kırığı,ama ben önce ismine vuruldum görür görmez,yıldırım aşkı benimki ,şiir içindekilerini çıkarıp rahatlıyordu ,oturup öylece izledim üç farklı pencereden hiç ses etmeden.ben şairlere şiircan demeyi seviyorum,^^şair^^ ^^şiircan^^ sesli okursanız aradaki sevecenliği yakalarsınız diyede umuyorum,bence şiircanlar emekçidir ,işçidir ,duygu emekçileridir,gönül işçileridir,bu pencereden bakınca okuma alışkanlığımızın yerlerde süründüğü gerçeğine düşünce işlerinin ne kadarda zor olduğunun ayırdına varmak hiç zor olmasa gerek.
saygım ile.
gerçek şairler ağlarken gözyaşlarını göstermezler...eşlik ediyorum sana güzel şiir.
kutlarım farklı bir anlatım güzel bir imgeleme lezzeti damakta eridikten sonra hisediliyor
kadın şiirdir
şiir istiridye kabuğu
Çatlatıp inciyi görense şairdir.
''tutkuyu karanfile damıtan bir gecikmedir adın
nereye tozsa dudaklarıma kadar çekiliyor güneş''(n.s.)
Türk şairler antolojisine göz attığımızda,kadın şairlerin sayısının az olduğunu görürüz...yüzdeye vurduğumuzda yüzde on gibidir bu oran...belki de abarttım bu sayıyı,belki de daha düşüktür,bilmiyorum...neyi gösteriyor bu:erkeklerin şairliği kabul görür,kadının şairliği kabul görmez bir toplum olduğumuzu!..
sevgili Aynur bu duruma karşı çıkmış olmalı diye düşündüm,şiiri okuduğumda...bir sızının isyanıdır dizeler ki;alnından öpülesi şairdir kendisi..aferin sana sevgili Aynur...deyip kutluyorum yürekten sevgilerimle ve de tam zamanıdır düşüncesiyle Şiir Yemekler adlı ironik bir yazımı düşmek istiyorum sayfaya...özür dileyerek.
herkese saygılarımla efendim...
Şiir Yemekler
şiirin içinden gülümse bana!
kendine iyi bak gözyaşım!...
şiir, erkek kalemlerin hegamonyasında sürdürüyor hayatını ne yazık ki...bize öğretilen şair adlarını listelediğimizde, kadın adı yok!..hani ne demişti Duygu Asena:'kadının adı yok!.' ne kadar doğru bir saptama bu! demek ki, hangi alana el atarsak atalım yenilgiye uğramışız!..içimizden biri çıkıp 'ben peygamberim' bile diyememiş. bu konuya oldum olası takılırım. birazcık dini bilgisi olduğuna inandığım birine rastlasam hemen bu soruyu yöneltirim kendisine ve beni tadmin edecek bir yanıt vermesini beklerim. biri 'kadın doğurgandır,bebeğine bakmakla mükelleftir, peygamber olamaz' derken; diğeri 'güçlü olan erkektir, savaşması gerekirse düşmanın üstesinden gelebilir' der. yani ben peygamber doğururum ama peygamber olamam! diğer taraftan anne yürekli olmamdan dolayı birilerini de öldüremem!..ne haddime canım!..otur oturduğun yerde!..ne işine yarayacak ki böyle şeyler düşünmek!..hem peygamber mi yok yeryüzünde, peygamber olup da ne yapacaksın yani!..hepsi erkek, hepsi filinta gibi, hepsi gerektiği zaman gücünü kullanıp birilerini alt etmiş!..sana da ne oluyor be kızım!..al abdestini, kıl namazını, tut orucunu, dinin sana buyurduğu şeyleri yerine getir, sesini çıkartma!...gör bak o zaman nasıl gideceksin cennete...yeter ki sen bu dünyada sana öngördüğüm cehennemini yaşa emi!..' ne suya dokun ne sabuna',istersen kirli kal be kardeşim!..hem sen tanrı'nın üvey evladısın,neyine gerek olur olmaz haklar istemek!...
boşver ve şiirin içinden gülümse!
ne demiştim? listede kadın adı yok! acı bir durum!..kadını şairden saymayan erkek edebiyat, kadını konu edebiliyor ama şiirlerinde. kiminin Ayten'i var, kiminin Leyla'sı, kiminin Vera'sı...Süheyla'yı unuttm mu ne? unutur muyum hiç?
bu saptamadan sonra şöyle bir yargıya varmak kaçınılmaz bence: iyi malzemeyiz,iyi...
pişirilen yemekte su, yağ, tuz, baharat, bakliyat, et olmak gibi birşey işte bu!..yemekse erkeğin yemeği!..sofralara konulan, beğeniye sunulan, tadılan...o!..bu yemek nefis olmuş!..buna biraz daha tuz eklenseydi daha da güzel olurdu, bunun görüntüsü enfes ama acaba tadı nasıl gibi söylemlerden sonra, yemekler buluyor midesini...okurunu yani!..kitaplar dolusu şiir basılıyor erkek basımevlerinde!..erkek şairin erkek şiirinin,erkek basımevi olur tabii!..bundan doğal ne var ki?!..
boşver
ve
şiirin içinden gülümse!..
bu durumu kınamak şöyle dursun, sevinilecek bir yan aramak ve bulmak huyumuzdur ya, biz de böyle yaparız aynen...'iyi malzemenin iyi yemeği olur' gibi bir düşünceye kapılıp gurur duyarız üstelik, en onulmaz durumlardan bile...haklıyız da vallaha!..etimiz yerinde, budumuz yerinde!..keman kaşlar, taş göğüsler bizde!....can yakan gözler bizde!..eh yani neyimiz noksan!..koyun bakalım şiirtencereye, altına da basın ateşi, nasıl kaynar seyredin...
tıkır da tıkır
şıkır da şıkır
fıkır da fıkır...
hadi şiirin içinden gülümse!..
aslında ben isterdim ki, şiirlere konu olan kadınlar biraraya gelip bir dernek kursun. adı da 'erkek şairlerle savaş derneği' olsun. üye yapsınlar bu derneye, içinde erkek adları geçen şiirler yazan bayan şairleri...mesela beni!..'Yakup' demiştim ya şiirimin birinde... oysa gözünün rengini bile hatırlamıyorum Yakup'un...sürmenaj mı oldum nedir! allah allah!....
eğer bu dernek kurulsaydı, ne şiir savaşları yaşanırdı o zaman...dünya savaşlarının en korkuncu hem de!..düşünün hele; içi kadın dolu şiir bombalar atılırdı kadın şairlere; kadın şairler boş mu duracak, onlar da içinde erkek adı geçen şiirsavarlarla karşılık verirlerdi...bir savaş ki sormayın gitsin!...şiir ölüler dolardı yeryüzüne...merak ettim şimdi, Süheyla nasıl kokardı acaba? neye benzerdi Leyla çürüyünce? Asl'nın düğmelerini çözer miydi şarapnel parçaları?..ve hangi asker görürdü memelerini...sahi sütyen de takar mıydı acep Aslı? bir cesaret gidip Kerem'e sorsam bunu,yanıt veremeyecek biliyorum, çünkü o avanak!..açamamış ki düğmelerini, sütyenini görsün!:))))))))hem rakamlar da yoktu o yıllarda, kesinlikle bilemezdi...
hey!
toprağa düşen şiir!..
çürü ve zehirle beni...
hiç sevinmesin erkek şairler; kadını malzeme yapıyoruz diye. kendilerini kandırırlar sadece. sanki yok mu bizim de Memetler'imiz, Hasanlar'ımız, Hüseyinler'imiz, Ahmetler'imiz...var elbet!..ama biz onlarla şiiryemekler yapmıyoruz. çünkü biliyoruz ki; pişirdiğimiz yemeklere onları katarsak, yemek kötü olacak!..mesela ekşi, kemikli, kıllı...vs....
işte bu kadar!...
:))))))))) Tayyibe Atay
fabrikasyon bir hatada alırız soluğu da nefessiz eyler kış bizi
Son zamanlarda sık gündemde olan kadın meselesine atıfta bulunur gibi sanki şiir. Ama bir söz var ya hani taş yerinde ağırdır. Kadınlarımıza kalkan elleri şiddetle kınıyorum. Ama bu şiirde de kadının yeri bence hiç oturmamış. Bir tarafta ifrat bir tarafta tefrit.
Çiçektir her kadın hele illede ana,
Daha ne istesin ki Cennet verildi ona M.S.
“bir minik leke olur
kâğıtta sesim…” diyordu Aynur Uluç.
Ama o lekeyi sessizce büyüterek yine yükseltmiş sesini. “Dilinin ayasından” şiir çıkartmış renkleri…
Şiire, dergiciliğe; genelde yazın sanatına ciddi emekler veren bu şair/yazar arkadaşımızı gönülden kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta