Bu ıstıraplı gülüşün kimden emanet çocuk?
Oysa dilinde korkusuz bir ıslık,
Göğsünde yankılanan bir çarpıntı ile dayanmıştın göz uçlarıma.
Yerçekimine karşı koyan düşlerine,
Gökkuşağına asılı kalan uçurtmalarına ne oldu? Denize çarpıp yankılanan sesini,
Karanlığı baştan başa yırtan bakışlarını nerede yitirdin?
Hangi harbin orta yerinde bıraktın sevincini,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.