Asabi falan değildim, nemli barut!
Acının dizginlerini,
Henüz boynuma bağlamaya çalışıyordum
Bir yerden bir yerden üzüm doldurdum: kükürt
Ben bir üzüm doldurdum,
Kadehimde gözlerin parladı
Ben bir parladım,
Bütün şişeyi duvarda parçaladım
Demek, gözlerini her hatırladığım bana dokunuyordu
Demek, gözlerinden başka bir kıvılcıma
Tahammülüm yoktu
Annesindir belki, henüz bir erkekten doğmamış
Ben adam oluyordum, kocan oluyordum;
Bilmem çocuğunun babası(?)
Çocuğumun anası olman geliyordu aklıma,
Duruluyordum…
Nefret denen densizin boğazına sarılıp,
İki elimle ayırmak isterim!
Duvardaki afişini bana yaptığın gibi arkasından bıçakladım
Artık her zamankinden daha az kanım donuyordu
Ticaretin bana yakıştığını gençliğimden anlıyordum
Kadının birinin; ya kocasına, ya oğluna benziyordum
Yıllara mağlup iki sabıkalının arasından
Cebimi dolduruyordu
Anadolu’ya dair bilardo salonlarının iç iç odalarında
Tek ve zar ve aşk ve sürgün oynuyordum
Tavlanmaya nazırdı bilet bilet bakışlarım
Başka bir yer diye gitmek için delirmiştim
Her yerden uzaklaşmak sonra tek derdimdi
Bir sigara yaktım fakat yurtdışında söndüreceğim
Suyunun tadını bilmediğim bir denize iliştim
Senden kalmayan cümleleri kâğıt bir gemiye bindirdim
Bir gemi ki,
Kimsenin tahmin bile edemeyeceği kadar beyazdı
Kayıt Tarihi : 21.4.2012 23:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!