Hafızamda ne varsa,harcadım tüm saklımı
Sonsuzluğu içirdim, sarhoş ettim aklımı
Saraylar köşkler kurdum, saltanatlar devirdim
Kainatı sil baştan, ters yüz edip çevirdim
Dolaştım hayal hızı, milyarlarca senede
Sonsuzluk gizemini. çözemedim yine de
Ben zamanın cebinden, zamansızlık çalarken
Sıkıştı kaldı aklım, sır denen mengenede
''Bir istinat noktası,gösterin ki siz bana
Dünyayı oynatayım, istediğiniz yana''
Anladım ki şu alem, bir bütünün maktası
Evirip çevirenmiş,O istinat noktası
Akıl bir yere kadar, mesafeler kotalı
Her netice her sonuç, tek gerçeğe rotalı
Söz sultanı belirtmiş, her sayfada her bapta
Kirman akıl da amma, ferman kutsal kitapta.
DOST KALEMLERDEN
Zikzak Çizmez Şair
Dansöz gibi kıvırmayan
Seçkinleri kayırmayan
Hak yolundan ayrılmayan
Zikzak çizmez şairsin sen
Doğruları söyleyensin
Haksızlığa gürleyensin
Dostlarına güvenensin
Zikzak çizmez şairsin sen
Kalp gözüyle görüyorsun
Hak edeni övüyorsun
Hak edene sövüyorsun
Zikzak çizmez şairsin sen
Kalemini bükmeyensin
Hortumcuya yüklenensin
Bölücüye diklenensin
Zikzak çizmez şairsin sen___Nöbetçi şair
Ferman gelirse yardan, yer ile gök birleşir,
Bu benim lafım değil, kainata bir neşir...
Kalemler yazmaz olur, toza döner tebeşir,
Kaynar koca kayalar, haşrolup gider beşir... Nafi ÇELİK
Kayıt Tarihi : 8.4.2011 12:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şunu da belirtmekte fayda var,Necip Fazılın kullandığı dil grameri osmanlıcaya daha yakın olduğu için,günümüz de pek anlayan ve kullanan yok gibi,Türkçecilerin oturup bu sorunu halletmeleri lazım.Günümüz Türkçesine uygunmudur değilmidir diye.Gerçi Necip Fazılın kullandığı dil öz be öz türkçe olup eserleride bizlere örnek teşkil edecek değerli dökümanlardır.
ben makta sözcüğünde takıldım...imla olarak biz ortaokuldayken şunu öğretmişlerdi
Mısarası denmez..mısraı denir..camisi denmez..camii denir
bazı kelimeler için böyle bir kural vardır...makta yani kesit sözcüğü de böyledir..
maktası denmez..maktai denir..
demişken bir necip fazıl anektodu anlatayım
üstadın meşhur üç katlı ahşap konağı -ki o bir semboldür üstad için tiyatrosunu da yazmıştır şiirini de- anlatan şiirinde şöyle bir dize vardır
,
Buyrun maktaından seyredin işte evim....
fakat baskıda musahhih burayı yanlış bulur ve kendisine göre düzeltir
Buyrun makatından seyredin işte evim
Eh ne üstadın yerinde olmak ister insan bu durumda, ne de musahhihin yerinde...
Tebrikler diyorum şair beyefendiye..saygılarımla...
Bu benim lafım değil, kainata bir neşir...
Kalemler yazmaz olur, toza döner tebeşir,
Kaynar koca kayalar, haşrolup gider beşir... Nafi ÇELİK
Bir dörtlük de benden, diyerek bu güzel şiiri yazan değerli şairimi ve katılımcı dostumu kutluyorum. Yoruma gerek duymadığım ender eserlerden birini okudum.
Tam Puan + Ant.
Sevgilerimle....
Derin manalar gizli
Bu kısacık hitapta.
Kutsalı bırakıp kendi yazdıkları kutsal ilan eden insanlık ne yapacağını şaşırmış durumda.Allah sonumuzu hayreylesin.
Kutlarım.
TÜM YORUMLAR (29)