Ne divâneler gördüm ben, inan; uçsuz bucaksız.
Görsen, sanırsın ki; evsiz-barksız, aşsız yataksız...
Milletten istemeyi, kendisine âdet saymış,
Çalışmak yok, tembelce, sürekli istikrazdaymış...
Nice yediği naneyi, hep çiğnemeden yutmuş;
Huzurun, kanaat etmek olduğunu unutmuş...
Elindeki nimetleri, hiç görmeden bu camış,
Hayatında, şükretmek nedir, bilmeden yaşamış! ..
Yemin olsun ki, zenginlik; kanaati bilmektir.
Eğer kanaatin var ise, taş bile; ekmektir...
Elbet, aza kanaat etmeyen, çoğu bulamaz..
Eğer ki, şükretmez isen, çokların da olur az...
Kandırma artık kendini, çalış ve hamdet hele,
Hem anlarsın da o vakit; hiç yapmazsın velvele...
Yüce nimet odur ki; çokça emek sarf edilen..
Eğer çalışmaz isen, git de kuytularda dilen!
Yalnız, şunları da bil ki; dilenenler mutsuzdur,
En yüce mutlu odur ki; çalışkan uykusuzdur...
Kimseye el açma, bilirsen.. huzur; azda saklı,
Hem eğer şükredersen, o azlar, hep; iştiyaklı...
İnan, şükreder isen; azı da çok yapar Allâh;
İbrahim Sûresine bak: yedinci ayet, vallâh...
Kayıt Tarihi : 31.12.2016 17:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aralık 2016 İstanbul
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!