Zıtlıklar çölünden gelen bir bedevinin sesi yankılandı kaldırımlarda,
Zakkum ağaçlarının gölgesiyle yıkanmış elleri kanıyordu, bir şehrin masmavi lekesinde,
Zulüm meskenlerinden geldiği kulaklarındaki kardeş kanları parıldıyor kaldırım taşlarında,
Ziyasıyla ilgi çeken bir mücevher vardı bedevinin yanık boynunda,
Zihninde bir şaşkınlık insanlar niye sokaklardan yoksundu ?
İstikrarsız kaldırımlar da sessizce insan evlerini düşünüyordu,
İnsan evleri karanlık,insanlar aydınlıklardan niye yoksundu?
Karanlık cümleler yazıyordu şairin biri yalnızlıklarla suskun masasında,
Bedevi kaldırımlarda yapayalnız uyudu meraklı gözlerden uzak,
İstikrarlı kaldırımlar, uzayıp kısalan sonsuzluklara ipince değen bir tuzak,
Bedevi uyandı,yavaş yavaş yükselmeye başlayan güneşin silsilesinde,
Kaldırımlarda yürümeye başladı,karşısında duraksadı bir Rum kızı,
Rum kızı gülümsedi bedeviye,bedevinin yanağında güldü bir sevgi izi,
İstikrarsız kaldırımların üstünü insan sesleri kapladı, olağanca gücüyle,
İnsan sesleri bir heyulaydı,bedeviyle Rum kızı zıt sokaklarda birleştirdi,
Bedevi ile Rum kızı kol kola yürüdüler istikrarsız kaldırımlarda,rüzgarların nefesiyle....
Kayıt Tarihi : 16.9.2017 19:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erçağ Akarca](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/09/16/istikrarsiz-kaldirimlar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!