Ortalık toz duman Ankara'da neler olmuş!
Cumhuriyet adlı merkep bir öküz doğurmuş!
Iptidai muhâkeme, dev saltanat ı şahane!
Vicdanına mahşerin paslı bir zincir vurmuş
Havalar puslu, gözler kan, gönüller ise lâl
Yeis üstüne yeis, Ankarada izmihlâl!
Ve ferman müzahref hukuk maskarası
Konuşulur hürriyet, çatılarda tavan arası
Derken mahkeme kurulmuş adıysa istiklâl
İstiklâl içinde hezimet, ihânet ve istiskâl!
Yer sükûn, gök sükûn, çarmıhlarda çığlık
Minarede ezân sükûn, hıyânet tek azınlık
Tüm yurtta kanlı zulüm; ipe kimler gidecek!
Sözde Türk inkılâbıyla hürriyet-i mutlak gelecek!
Otağında kan, asker yeni çıkmış seferden
Başkentte tek gündem, intikâm al muhaliften
Mahkeme (!) kurulmuş başında ise üç Ali
Zulm ile mest ediyorlar Mustafa Kemali
İpler hazırlanmış, bağlanmış hep bir ağaca
Ankara'da dizilmiş bütün cadde boyunca
İskilip'ten gelen bu kahraman hoca da kim?
Ahd ü peyman eylemiş karşısında taht ı Yezid'in.
Şapka ve mukallit'in önünde sed olmuş
Son vadede hakikat vicdanlara haps olmuş
Manzarayı görenler sükût etmiş zamana
Hak yolunda asılmış İskilipli Atıf Hoca
Şehit olmuş bu âlim ders verirken Hak dini
Kâinat dost olmuş melekler ise şâhidi
Birden caddeler dolmuş her tarafta kan, ceset
Bin yıllık İslâm yurdunda bu ne kin ne cür'et!
Kıyamete mi kalır acaba bu zulmün karşılığı
Çıkart çıkartabilirsen kalbimde bağlı sarığı
Adaleti beşerin, ne insâf; sorgusuz suâlsiz...
Hesap günü azap var, emsâli yok ve benzersiz
Vicdanlara vurulur mu bilmem; zalimin gaddar sesi
Firavun olsa yapmazdı; İstiklâl mahkemesi
29/Ocak/2004
İstânbul
Kayıt Tarihi : 8.2.2017 17:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!