İstiklal Gazisinden Cevaplar

Mustafa Bulan
155

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

İstiklal Gazisinden Cevaplar

Artık söyleme bu Gazi Dede’ye:
“İzmir’i almıştık ey gazi dede”
“Ancak bıraktık adaları, niye?”
“Üstelik hepsi bir adım ötede!”

Bak “evladım” bu ayaklarım varya
Girmişti İzmir’e süvari ile…
Bilirsin ayaklar gider karada.
O gün yarıştık yağız atlar ile…

Derin sularda yürümez ayaklar...
Ne oldu bin dokuz yüz on ikide?
Bunları pek bilmez şaşkın kafalar(!)
Zaten adalar gitmişti Uşi’de...

Neler oldu neler, bak şu Haliç’e!
İşgal altında! Bize oldu ırak...
Zaten gemiler çürümüş Haliç’de...
Tamiri zordu, kaymıyordu kızak!

Ayrıca İzmir’e vardığımızda
İmkan yok, bakamadık adalara...
Hem İstanbul hala işgal altında!
Biz yönümüzü döndük Boğazlar’a...

Elde tehdit kartı yoksa ey uşak
Masada vermezler bir karış toprak.
Bizde pek kalmadı ne güç ne takat...
Sen hala ne sorarsın, ey yavrucak?

Artık deme bu Gazi Dede’nize:
“Yunan’ı yenmiştik, ey gazi dede!”
“Ama sıkmadık kurşun İngiliz’e...”
“Nasıl çekilmişti? Bilelim biz de…”

Bak evladım dinlemişsin hikaye!
İşgal ederken, bir kurşun mu atmış?
Asıl soru budur! Sormazsın niye?
Sor, işgal ederken neden atmamış?

Veya bak teslim eden Vahdettin’e!
Sapan taşı, mermi, mancınık, gülle...
Hele ne attırmış düşman üstüne?
Gel biraz dürüst ol, doğruyu söyle...

Tarih yalan söylemez, etme şüphe...
Mertçe vuruştular, biz mi duymadık?
Gizlendi de girmedi mi tarihe?
Yoksa yazdı da, biz mi okumadık?

Çanakkale’de yedi büyük tokat!
Ve uşağı Yunan’a bir ton dayak...
Diyar-ı Arap’ta yedi çok tokat!
İngiliz’i iyi tanı ey uşak!

Sonuçta ne yanak kaldı, ne “uşak”.
Ekonomi, halk, basın ve siyaset...
İktisadi, mali krize iyi bak!
Londra karıştı, bir de muhalefet...

Liberal Parti düştü tepetaklak.
Bir daha iktidar yüzü görmeden
Yüz yılı devirdi, ey cahil ahmak!
Çekip gitti, başka dayak yemeden…

Artık söyleme bu Gazi Dede’ye:
“Düşmanı defettik dediniz bize!”
“Unuttuk Musul’u Kerkük’ü niye?”
“Lozan’da bırakmıştık İngiliz’e?”

Bak evlat; içerde hain düşmanlar
Hem İngiliz’e hem Yunan’a uşak...
Üstelik bir karşı cephe açtılar...
Yanımızda olmadılar, be salak!

İçte hainler, dışarda hasımlar…
Elde ne var ne yok harcadık uşak!
Top sesinden sağır oldu kulaklar...
Tarih yalan söylemez, olma kaypak!

Hesap sorarsın toprak alanlardan!
“Az aldın” demek, Allah’tan reva mı?
Toprak verene derken cennetmekan(!)
Alanlara bulamazsın ünvanı(!)

Önce bir hesap sor, çekinme öyle
Şu toprak veren “cennetmekanlardan”.
Bir de sessiz kalanlar var işgale…
Sonra hesap sor şu az alanlardan(!)

Bu tutarsızlık sığmaz yerden göğe...?
Mahşerde sorulacak etme şüphe!
Bunlar hep yol açar edepsizliğe!
Gel Vahdettin’i benzetme Fatih’e!

Daha baştan söylemiştim, iyi bak!
Elbet masa başında tehdit gerek...
Eh bizde de pek kalmamıştı takat...
Sen hala ne sorarsın, be mübarek?

Biraz da ben sorayım ey bre densiz!
Yunan kimden, nasıl kopartı toprak?
Geldi Ankara’ya kadar, pek sessiz(!)
Bu vilayet nasıl başardı, bir bak?

Bu “Dünkü vilayet diyen” ne ayak?
Çok var: Bulgar, Eflak, Rumen, Arnavut...
Say say bitmez, bu ayakları bırak...
Bir Anadolu kalmıştı, ey angut!

Bir de Allah’tan “Sarışın Kurt” kaldı!
Anadolu’yu kaldırdı ayağa!
Meydan okuyunca dünya şaşırdı!
Ve otağını kurdu Ankara’ya!

Ezcümle fakir Anadolumuzla
Mustafa Kemal kalmıştı dayanak...
Bu aptal, cahil, sünepe kafanla
Bu dedeye ne sorarsın be uşak?

Ha dedeni merak ettim be “uşak”…
Dedeni sor, işin içinde iş var(!)
Ninende sır varsa mahşere bırak(!)
Tarihe karşı sakın örme duvar…

Şile/05.07.2020

Mustafa Bulan
Kayıt Tarihi : 20.4.2024 23:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!