Çok soğuk bir hava var İstiklal’de bugün,
İnsanlar hızlı hızlı yürüyorlar.
Onca kat kat giyinmişliklerinin fayda etmediği belli.
Kimi gençliğinin verdiği heyecan ile,
Başında kep bile olmadan,
Saçlarını soğuk esen rüzgara teslim etmişler, uçuşsun diye.
Evet, belki bir özgürlük hissi veriyor bu,
Lakin geleceğini esarete sürüklüyor.
Bende aynı öyle idim, o yaşlarda.
Özgürlüğümü kimse için kısıtlamadım.
Gel gör ki şimdi, yalnızlığın esaretinde çürüyorum.
Ellerinde şemsiyeli insanlar, kadınlar, erkekler;
Bir yandan hayata kafa tutarcasına,
Soğuk rüzgara direniyorlar ve şemsiyelerine sımsıkı tutuyorlar.
Hani anneler babalar çocuklarına sımsıkı sarılırlar.
Elden ayaktan kesildiklerinde onlara baksın ümidi ile;
Aynı buna benziyor halleri.
Şemsiyeyi kaybetme, yoksa halin yaman olur misali.
Küçük ateş parçaları gibi dağlıyor yüzümü ellerimi,
Yağan yağmur damlaları.
Koskoca İstiklal Caddesi, simsiyah bir yolluk gibi,
Serilmiş ayaklarımın altına.
Fakat, çok yakındır düğünü bu caddenin!
Kar yağdığında, gencecik bir kız gibi,
Bembeyaz bir gelinlik giymişçesine,
İnsanı mutlu eder delicesine.
Sanki evlenmişsindir o güzel ile,
Bir kadın dahi olsan,
Onun ilk erkeği gibi hissedersin kendini,
Narin ve yumuşak bir şekilde atarsın adımlarını,
İçin cız eder, karları ezdikçe her adımın ile,
Korkarsın, kıskanırsın; başka kimse ayak basmasın bu caddeye,
Çünkü o, artık bakire bir kız değildir, kaybetmek istemezsin,
Kimler ayak basar bilemezsin, onun bu güzelliğine sahip olur.
Orospuda diyemezsin,
Zira aşkın olmuştur bir kere,
Herkesin altına yatsada, gene senindir ruhu bilemezsin.
Sende öylesin işte.
Defalarca terk edenimsin,
Ama sonunda kalbimi eline alıp,
İçindeki kanı içensin.
Sürgün etmişsin beni, aşkının fizan diyarına,
Sadakatimi sınav etmek adına peşimden takip edenimsin…
FAHRETTİN ERBİL KUTLU
11.12.2009.CUMA – 15.15
Kayıt Tarihi : 12.12.2009 01:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!