İstikbal göklerdedir.
Gün gelir o destek göklerden yine gelir.
Bir bulut yuttuğunu düşmanlarına yine aratır.
Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri emri,
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
İlim ile Bilim Arasındaki Fark
Mustafa Kemal Atatürk;
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyor.
Aynı zamanda; benim fikirlerim bilim ile ters düşer ise bilimi seçin diyor.
O zaman ilim nedir? Bilim nedir?
Detaylı bir şekilde aydınlatalım konuyu.
İlim dünya dışı bilgi demektir. Her insan bu bilgiye erişemez. İnsanlık tarihi boyunca birçok insan ilim sahibi olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk hem ilim sahibi bir kişilik hem de bilime inanan çok müstesna bir dehadır.
İlim yaratan gücün dünyada yaşayan ve seçtiği insanlara verdiği sırlar ve o sırlar sayesinde yapılanların kendisidir.
Bu insanlar zor zamanlar için seçilirler. Görevleri o zor zamanlar da insanlığın önünü açacak ve şeytani kötülüğün tuzaklarını alt üst edecek güçle yaratan tarafından donatılırlar.
Mustafa Kemal Atatürk Osmanlı imparatorluğu döneminde ki kötülüğün ortadan kaldırılması ve yaratanın bir parçacığı olan ana dölü ile kayaların oğulları ile evli olan ve ismi Anadolu olarak bilinen topraklar da insanlık devrimi yapma ve sonsuzluğun devletini kurma gücünü yaratan ona verir.
Ata Türk böyle oldu. Kutalmış hakanların ortak ismidir.
Bu devrimleri nasıl yaptığını Nutuk kitabında beşeri tarafını anlatır.
Gençliğe Hitabe ile ve bazı sözleri ile ilim tarafından ilerisi için öngörüde bulunur. Hepsi gerçekleşir.
Dogma ve ayet bırakmıyorum diye özellikle uyarır.
Kendisine yapılmasını değil devrim ve fikirlerine sahip çıkılmasını görev olarak verir. Bunu kendisi için değil bizim için ister.
İnsanlık tarihi boyunca ne zaman bir iyilik yola çıkmışsa aynı paralelde kötülük harekete geçmiştir.
Bunun olacağını Atatürk biliyordu.
Bütün uyarıları bu sebeple yaptı.
O uyarılar bundan sonra işimize yarayacak.
Yüz yıllık uyuşukluk yavaş yavaş geçiyor.
21 Aralık 2015 tarihinde en uzun gecede tüm Türkler ve insanlığını kaybetmemiş olanlar ile dünyanın her yerinde o gün bugündür yürek meydanında gönül kongresi yapıyoruz.
Mobbing Bank kitabım bunun bir şifresidir.
Bir gemi olduğunu, mahşer denizinde yüzdüğünü, susuz bir tufanda Anadolu'yu yıkadığını, zalimleri canlı ölülere çevirdiğini ve bizim üzerimize çöken ve uyuşmamıza sebep olan kötülüğün Anadolu'dan yıkılmaya başlayacağını ilk yazan kitaptır.
Kitapta bunların şifreleri yani sırları var.
Sonradan ihtiyaç hasıl oldukça açıkladığım bilgiler var.
Zamanı gelince açıklayacağım bilgiler de var.
Bütün bunları yaşamının bir sır üzerine kurulu olduğunu bir bankada bunun için uzun yıllar çalıştığımı sonra nefsinden soyunarak dört büyük kut verilmiş Türk'ün ruhunu elbise olarak giyerek bunları yaptığımı yazdım.
Bunun karşısında zalimler ne yapacaklarını bilemedikleri için sadece maddi güçlerine güvendikleri için ve yaşattıkları zulmü kendileri yaşayana bu kötülüğün süreceği için bu süreç biraz sancılı geçmektedir.
Sonuçta kaybedecekler. Bu kadar bilgi yeter. Nasıl kaybedeceklerini yazsam bile anlayamazlar.
Görevim sadece gönüllü danışmanlık yapmaktır. Dünyada ilk kez böyle bir durum gerçekleşiyor. Kendim adına hiçbir talebim yoktur. Maddiyat zul verir bana.
Birileri çıkacak pişman olacak ve yapılması gerekenleri yapacak.
Hepsini yazdım. Neyi nasıl yapacaklarını biliyorlar.
Ve bunu planlıyorlar.
Gerektiği zaman yeni paylaşımlar ile müdahil olarak düzeltmeler yapacağım.
Hatasız bir devrim gerçekleşecek.
Ve dünyada ki bütün insanlık bu devrimi yapmak için sahiplenecek.
Beklenti içinde olsaydım hiçbirini yapamazdım. Zaten sır ile verilen ilim buna asla izin vermiyor.
Atatürk birinci aşamasıydı yarım kalan devrimleri tamamlamak son aşaması olacak.
Atatürk sırlarını neden açık açık yazmadı ya da açıklamadı?
O günkü toplum yapısı buna uygun değildi.
Cebren ve hile ile bütün tersanelere girilmiş yurdun her tarafı işgal edilmiş olabilir derken bugün olacakları haber veriyordu.
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmiyorsan bu nice okumaktır diyen Yunus Emre de ilim sahibi olmuş biridir.
Atatürk'ün yaptıkları ve kendini bilmeyen bir toplumun başına gelenleri bu dörtlük ile önceden açıklıyor.
İlim sahibi olanlar daha ne yapabilir? Her insanın tek tek yerine geçecek değiller ya!
Us ve duyunç uyuşukluğu geçince düzelecek herşey.
Gelelim bilimin ne olduğuna.
Bilim dünyada ki bilgi demektir.
Beşeri yaşamın huzur içinde yaşanması ve doğaya ve diğer canlılara zarar vermeden yapılması şartıyla bilim vazgeçilmez bir alandır.
İnsanlık ne yazık ki bu konuda bilimi kötülüğün hizmetinde kullanarak kötülüğün kendi sonunu getirecek bir yola girmiştir.
Atatürk dünya bilgisi için söylediği her sözünün ölçüsünü bilim ile ölçerek doğruyu bulun diye özellikle bizleri uyarmıştır.
Ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti ve Türk ulusu kötülüğün sayesinde Köy Enstitüleri kapatılarak bilime ulaşacak şah damarı kesilerek cehaletin ve hurafenin insafına terk edildiği için bugün yeni bir başlangıcın eşiğindeyiz.
Böyle yaşanması gerekiyormuş.
Bu bilgileri yazıyor olmak bile büyük umuttur.
Sarılın o bilgilere.
Yarın sizi o bilgiler kurtaracak. Ne yapacağım kaygısını kimse taşımayacak.
Bizi bitirmeye diş bileyen o canlı ölüler o gün ne halde olduklarının farkına varacak ve çaresizliklerine şaşkınlık içinde bakakalacaklar.
İnsan gibi huzur içinde yaşamak istiyorsanız Atatürk'ün fikirlerine bürünün ve hepiniz bir Atatürk olun.
Ne demişti son kutalmış kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk;
? Eğer bir gün bir kurtarıcıya ihtiyaç duyarsanız o kurtarıcı kendiniz olmalısınız.
İşte Mobbing Bank bunun eseridir.
Atatürk'ü unutturacaksınız diye siyaset yapanlar, iktidar olanlar o ideolojinin peşinde koşanlar eğer sizde kendinizi kurtarmak istiyorsanız sizin için de yol aynı yoldur. Dönün gittiğiniz yanlış yoldan.
İlim seçilmiş kişilere, bilim ise herkese açık bir alandır.
İlimi anlayın, bilimi kavrayın. İlim seçilenin, bilim herkesindir.
] Önder KARAÇAY [
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta