Her gönülden bir demet sunalım çiçek çiçek
Madem ki âşıksınız çıkın meydan er görsün.
Vurun sazın teline ne gâm kalsın ne keder.
Yükleyin nağmelere dert yüreği zor görsün.
Taşlamayı hiç sevmem îmalı söze benzer.
Söz yürekte pişmezse vakitsiz güze benzer.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
KALEMİNİZİ KUTLUYORUM
görsün,,tebriklerimle dost kalem
Sevgili Kardeşim: Zübeyde Gökbulut,
- İsterim ki BİR Görsün - ...başlıklı şiirinizi okudum.
Gönülden kopup gelen yüce duygular ve iman gücüyle yazılmış muhteşem bir şiir olmuş. Bu şiir okunmalı ve üzerinde uzun uzun düşünülmelidir. beğenerek ve saygı duyarak okuduğum muhteşem bir şiirin altına imzasını atan güçlü kaleminizin, daima böyle seçkin eserler sunması dileklerimi sayfasınıza bırakıyorum Kardeşimin başarısı, şiir dünyasının, antolojinin ve hepimizin başarısıdır.
Kış mevsimi geride bıraktığımız, baharın bu başlangıç günlerinde kardeşimin sayfasına konuk olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu vesile ile siz ve sevdiklerinizin bütün ömrünün bir bahar tazeliği ve canlığı içinde geçmesi dileklerimi iletiyorum.
Sevgi ve saygılarımla güzel şiirin hakkı olan : Beşinci Tam puanı Tekirdağ'dan gönderiyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun efendim.
Sevgi ve saygılarımla.
***Yorum + Antolojim + Tam puan.***
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.^'^^
Yüce milletimizin bütün değerlerini tam manasıyla bilen bir şairenin kaleminden okumak ayrı bir zevk. Geleneksel edebiyatımızdan çok güzel bir örnek bu şiir. Kutlarım.
Konuyu dağıtmadan, hece, kafiye, uyak ve anlatım bakımından çok güzel buldum ve beğendim.Yüreğinize sağlık ve başarılar diliyorum tam puan.+Ant.listemde.
Dürüstlük şiârımdır vazgeçmem doğruluktan.
Haramla işim olmaz zemzem aksa oluktan,
Yanlışım olmasın da bırak ağarmasın tan..
Tutsun elim ayağım helâlinden ter görsün.
Bu çok başarılı şiirinizi severek, özünde olanları algılamaya çalışarak, insanın yaşam karşısında mükemmeliğini duyumsayarak okudum. Kişisel olgunluğun kapsadığı engin alanda, bireyin içsel sonsuzluğu başarılıca vurgulanmış ve yaşamın gerçek yönü sergilenmiş. Kutluyor, başarılar diliyorum.
Bırakalım söylesin, söz yakışır o dile,
Amaçsız yaşamak günleri boş ve nafile
Gönül huzurun bulunduğu yere gide gele
Yansın olgunlaşsın da, altında har görsün
Tam puanımla kutluyor, başarılar diliyorum.
Güzel bir tesadüf yemin etsem başım ağrımaz Neyise Abla bu ne güzellik böyle kelimeler dans ediyor adeta bir bilsen yüreğine ellerine sağlık
Ben +10 vererek şiiri alıp gidiyorum sevgiler selamlar göndererek
HACİ TİMURTAŞ 2
o kocaman yüreğine sağlık can arkadaşım.......nice başarılara......sevgiler........tebrikler...teşekkürler......
gül yüreğinin güzelliğini nasıl da tarif etmiş anlatmış can dostum...gıpta ile okudum hem yüreğini hem kalemini...tevazu gösterip yazmamışsın buraya. Yavuz Bülent Bakiler şiir yarışmasında haklı bir başarı alan güzel şiirini içtenliğimle kutluyor,nice başarılar diliyorum.SEVGİLERİMLEE
Bak Zübeyde abla şiirine ilk yorum benden
Güzel bir tesadüf yemin etsem başım ağrımaz Neyise Abla bu ne güzellik böyle kelimeler dans ediyor adeta bir bilsen yüreğine ellerine sağlık
Ben +10 vererek şiiri alıp gidiyorum sevgiler selamlar göndererek
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta