Ey aklı başında gönlü yitik sevdiğim!
Koca bir ömür girmişken aramıza
Bu neyin sevdası zemheri kışında?
Ne açılacak gülümüz var bahara
Ne şakıyacak bülbülümüz dalında
Bu çocukça tepinip ağlamalar boşuna
Senin aşka dönen dilinde intikamın andı
Gözlerinde yitirdiğin sevdanın hala izi varken
Benim kaygısız başımın tatlı belası!
Söyle! Yaradanına kurban olduğum
Ben gibi garibin ömründe bu estiğin
Yüreğinin bilmem ki kaçıncı fırtınası?
Hasretin zehir bende, içsem de öldürmeyen
Kanımdaki bu zehrin, bir deli tadı var bilsen!
Ey büyük sırrım, gönlümün gizli eşi!
Devirirken anları, sesinde mest olmuşken
Doğmaz sanırdım güneşi
Ey yar derin yaram!
Karanlığın kuytusunda serpilen tohum gibi
Sustukça içimde boy atıyor sevdan
İlkim, sonum, yüreğimin tekne kazıntısı
Ondan mı bu kadar tatlı, içimin sızısı?
Ben ki; dimdik yolumda giderken
Sırtım yere gelemezdi yiğidim
Sen ki; yüreğime değmemiş olsan!
Bizi her düşündüğümde; ahhh!
Sesim düşüyor, tenim üşüyor
Bedenim seğiriyor sevdiğim
Yüreğimi yakıyor imkansız aşkımın ahı
Aşkın sevabına gireyim derken!
İnsan bu kadar ister mi günahı?
Dönay Kurt /Muğla
Dönay KurtKayıt Tarihi : 19.3.2012 21:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
D.K.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!