Yangınsın sen; dumanı ve zehri bol öldürücü bir yangın. İçindeki doymayan şehvetin, tenden tene uzanarak arama kendini; bulamazsın! Hiç bir tende düşündüğün gibi kalıcı değildir izlerin.
Kadının teninde ki istek değil, yüreğine ulaşabilmen mesele. Akşamdan sabaha savrulan ve senin asla göremeyeceğin bulutlardan gökkuşağı açtırma şaşkınlığından da vazgeç.
Çiçek olduğunu fark eden hiç bir çiçek yüzünü sana doğru çevirmez ki! Uğultusu bol, cürümü dahi olmayan, uyduruk bir şimşeksin sen! Eğer ben, seni ölürcesine seven ben, bu satırları yazıyorsam utan kendinden!
Yüreğimdeki güzelliğin katili olduğun için utan!
Utan, dertlerinle boğuştuğun saatlerde karanlığı başına çökmesin diye siyahları üzerime çektiğim gecelerden utan! Seni bana getiren rüzgarın fısıltısından utan! Göz yaşlarımı görüp üzülmeyesin diye yüzümü senden kaçırışlarımdan, sana yaklaşma dan, uzak kalışımdan utan!
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta