Bir gün sıram gelecek benim de
her insan gibi hiç istemesem de
olmaz desem de boşa
hükmüm kime geçmiş ki ölüme de geçsin
bilmek de mümkün değil sürem ne zaman biter gelirse
de
daha elden ayaktan düşmeden gelsin
kimselere muhtaç olmadan
bir anda yatarken derin uykularda hiç anlamadan
denizi izlerken bir akşam üstü
mesela ufukta henüz güneş varken
bir kır sessizliğinde ya da serin bir hazan sabahında
koca bir çınar solmuş yapraklarını üstüme dökerken
Bir ihtimal içime doğar tutarım son nefesimi
yaparım bir başıma ne gerekirse
nasıl tükettiysem bu hayatı öyle işte
yıkanıp duru sularda çıkarım balkona
tepeden tırnağa sarınırım gün ışığına
giyinirim en temiz giysilerimi
ah kravatı bağışlayın çok sıkılırım yani
anlayın beni ne olur demek istediğimi
bilmediğim insanlar ellemesin tenimi
bilmediğim insanlar yıkamasın bedenimi
sarıp sarmalamasınlar beni bilmediğim bezlere
sonra saçımı sakalımı kimseler tarayıp kesmesin
onları çok yakıştırırım herkesten sakladığım kendime
ayrıca gerekte yok buna kuvvetle muhtemel
kimse karşılamayacak yine yalnız olacağım gittiğim
yerde
Kimse ağlamasın başucumda yalandan
kara türküler söylenmesin kimseler de üzülmesin
omuzlar üzerinde de taşımasınlar
eğer kaldıysa birkaç dost usuldendir
alıp götürsünler bedenimi hiç bekletmeden
hiç yorulmasınlar baba annemin yanına
olmazsa ısrar etmem ille de mezarlık diye
başı boş kırlar da görür işimi her neresi olursa
mutlaka herkesten uzak kuytuluk bir yer olsun
her ne kadar sevimsiz bir ölüde olsam
yine de çok hoşuma gider bir ağaç baş ucumda
yine güneş olsun yine serseri bir bulut
küçük bir beyaz mermer parçası koyun
sadece adım yazılsın küçük bir de şiirim
dualar okumayın konuşmayın arkamdan
belki o asi rüzgâr gelir uzak bir diyardan
son defa öper soğuk dudaklarımdan
Kayıt Tarihi : 12.1.2022 11:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!