Sesini duymak,içimde,aklımda ne varsa yok ederdi sana dikkat kesilirdim ,dünya dururdu; sadece ikimizden ibaret olurdu an.Gülüşün mü onu hiç sorma.Anlatılmaz bir narkoz etkisi baş döndüren alıp götüren, ayaklarımı yerden kesen.
Gözlerine bakmanın büyüsünü daha söylemedim, onlar hepten yürek titreten cinsten...Ve ağzından çıkacak her sözcük fermandı gözümde, gönlümde.Sana sarılmanın mutluluğu, minik bedenlerimiz büyüdükçe;küçülen hayallerimizi tekrar büyütmek ,azalan sevinçlerimizi,heyecanlarımızı yeniden çoğaltmak gibi.
Günün seni bana getireceği anın heyecanı her seferinde birbirimize koştuğumuz buluşmanın coşkusu;güneşin her seferinde batıp batıp,tekrar aynı azimle,kendisini hayran bırakmayı başaran güzellikte,mucizevi bir şekilde doğuşu gibi. Seninle geçen her an ,her saniyem çocukluğuma döndüren bayram havası etkisi.
Yokluğun mu...Öldürmeyen zehir her zerremde hissettiğim, acıdan kıvrandıran kalp krizi etkisi nefes aldırmayan....
Atilla İLHAN Ayrılıkta Sevdaya Dahil der miydi acaba sevdiğinin özlemini acısını iliklerine kadar hissetseydi;sevimsiz sözcük uktenin boğazından yüreğine kadar bir yumru gibi bedenine kaplamasının anlamını bilseydi..!
29 Mayıs 2020 cuma
Ben sensiz kalanlara seni yaratıyorum,
Seni saklayacağım, seni yazıp-andıkça
Kendimi çoğaltıyor, seni kuşatıyorum.
Unutturmayacağım, seni yaşatacağım,