Sözlerin ötesinde bir dünya; acısıyla, tatlısıyla
Gözlerinde yaşarken mavi adaların
Martılar çığlık çığlığa, daralıyor iki Hisar arası.
Üsküdar, Beyoğlu, Samatya
Buhar olup Göksu’nun yamalı kollarında
Ve dönerek giden bulutların şemsiyesi altında
Uzaklaşıyor binlerce hayal kırıklığı
Çaça, Rumba, Hüzzam ninniler.
Düşüyorsa Haliç’in kopuk düğmelerinden,
Ya da dertleşiyorsa yaşlı yalılar yosunlarla,
İşte orasıdır İstanbul’um.
Yaşamın ışığıyla çırpınır sevinçler.
Hasbahçe’nin güllerine yakın, en yeşil
En mavi adımlarla ufkunda uçuşurken,
Emirgân lâleleri kalkın… Kalkın!
Yalnız kaldırımlarda yüzüyor gençliğimiz.
Yalnız kaldırımlarda yürüyor, kendine özgü fısıltılarla.
Dünden bugüne, bugünden yarına kurdum tüm saatlerini,
Uzayıp giden sabırsız kuyrukların, umut zindanlarının
Tutunuyorsa yelkenlerine hepsi, tutunuyorsa
İşte orasıdır İstanbul’um.
Kanlıca’dan Ortaköy’e uzanır bir kâse yoğurdun kalp atışı.
Bakar dururlar göz göze, bir gecekondu, bir yalı.
Birbirine dayalı ve de diz dize.
Sırtı kalın, sırtı ince iki yabancı.
Güneşin eteklerine sığınır ilerde duran sessiz liman.
Altın Boynuz’un öfkesi ve susmak bilmeyen hüzünlerle
Yanıyorsa gökyüzü, vuruyorsa Galata’ya ıhlamurun baygın kokusu,
İşte orasıdır İstanbul’um.
Çeşme, kasır, müze, cami…
Okyanusun dünyayı basması gibi
Sedef sedef parlayan midyelerin ışığında
Taksim’in inleyen nağmeleri
Ve faytonlarla kucaklaşan at kişnemeleri.
Ah İstanbul ah, canımsın canım!
Bir kış kadar açım sana, bir göz kadar muhtacım.
Sularında yanan Ay’sız gecelerimin gözleri
Islak saçlarına tutunur denizin.
Kuzguncuk’a doğru salınan bir gemi
Bir bozacı çığlığı sokak aralarından
Ve buram buram balık kokusu Eminönü’nden...
Tutuşuyorsa Moda’nın yanaklarından gün ışığı,
İşte orasıdır İstanbul’um.
Kayıt Tarihi : 20.3.2006 15:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebrikler hocam saygılar.
Önder OKTAY
Kutlarım.
Sevgiyle Kalınız.
Çok güzel bir İstanbul şiiri..
Çeşme, kasır, müze, cami
Okyanusun dünyayı basması gibi.
Faytonlarla kucaklaşan at kişnemesi,
Sedef sedef parlayan midyelere inat,
Taksim'in inleyen nağmeleri.
Ah İstanbul ah! canımsın canım.
Sularında yanar Ay'sız gecelerin gözleri
Bir kış kadar açım sana,
Bir göz kadar muhtacım.
Denizin ıslak saçlarına tutunur,
Kuzguncuk'da salınan yorgun gemi.
Bir bozacı çığlığı, balık kokusu.
Tutuşuyorsa Moda'nın yanaklarında,
İşte orasıdır İstanbul'um.
Harikasınız...
Tam puan..
Başarılar diliyorum...
Emekleriniz zayi olmasın..
Sevgiler..
Harika bir çalışma olmuş.
Derin, düşündürücü, akıcı...
Şansınız bol olsun!
Mehmet Kıyak
TÜM YORUMLAR (37)