Hani,
sen bizi dinliyordun? ..
Ve sürekli
beni de dinliyorsun,
biliyorum...
Ellerimi tutabilseydin eğer;
hissedebilirdin
parmak uçlarımdaki
çöl girdabına yakalanmış,
arzuları...
Yüreğimde fışkırıp;
henüz
coğrafya kayıtlarına
isimleri geçmemiş
volkanlarımı da! ...
Hepsini biliyorsun...
O kadar ki,
Endonezya' da
yüzbinlerce can alan,
Tsunami ve depremin
şiddetlerinin kaynağı olmaktan,
korkmuş olduğumu da! ..
Ve biliyorsun ki,
ben hala
aynı şiddetle sarsılan
aynı yüreğe sahibim...
Sen;
bu yakarışların
ve gözyaşların,
insanlık dramları
dışında kalmış,
bana ait
perdelerini de
biliyorsun...
Galiba ben;
bana karıştım,
Asya'ya karıştım,
Ortadoğu'ya karıştım? ..
Ben hala
o,
aşılacak sarp dağlarının
eteklerinde;
güçsüz bir
hamakta sallanırken,
Enfiye çekmiş duygularımla
önümde duran bu görkemin,
fiziki yüzölçümlerinin
fiziki gerçeklerini bırakıp;
Senin
Meleklerininki gibi;
Kainatı Saran Kalitede
olmasa bile,
ipek görüntüsüne misk karışmış,
damarlarında
ilahi sevginin dolaştığı,
rüzgarlara da
çalım atabilecek,
Dünya Standardı Kanatlarımı,
bekliyorum senden! ..
İşte bu yüzden sana konuşuyorum! ..
Gördüğünü..
En iyisini bildiğini..
Duyduğunu biliyorum! ..
Enfiye çekmiş duygularımla,
o sarp dağlarının
eteklerinde
Seni bekliyorum! ...
Johannesburg; 30-01-2009
Semin YaparKayıt Tarihi : 24.1.2010 23:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gördüğünü..
En iyisini bildiğini..
Duyduğunu biliyorum! ..
Enfiye çekmiş duygularımla,
o sarp dağlarının
eteklerinde
Seni bekliyorum! ...
Çok harika bir şiir okudum değerli kaleminizden,yüreğinize sağlık,selam ve saygılar sunuyorum...
TÜM YORUMLAR (2)