kapılarını kapamış sonsuza kadar
anahtarı en derin kuyuya atmış bulunmasın diye
camdan sızan ışıkla yetinmiş
orda dışarıda bir dünya var
kirlenmiş, kirletilmiş
yalanlara gebe her dakikası
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
keşkelerde olsa bizim keşkelerimiz, alnışlarımız, kahredişlerimiz, anlamlı, duygu yüklü biri şiir okudum sevgili birgül, tam puanım hanendedir..
Yaşamın pişmanlık duygularıyla işlenmesi insana acı gelen gerçektir. Ne var ki, insanlar mutluluklarının anlamını acıları tattıktan, binlerce kez 'keşke' sözünü kullandıktan sonra anlayabiliyoruz. Genel anlamda yaşamın ikilem olarak varolduğu, var olan her şeyin bir karşıtı olduğunu düşünmek insana gerçekten teselli duygusu veriyor. İyiler kötülüklerin, uzunlar kısanın, siyah beyazın karşıtı olarak algılanır... Dikkatli gözlendiğinde koşullar nasıl olursa olsun yaşamın yine de yaşamaya değer olduğunu anlarız. Paylaşımınız için teşekkür eder, başarılı şiir çalışmanızı TAM PUAN vererek kutlarım..Esen kalınız...
İşte Hepsi Bu
kapılarını kapamış sonsuza kadar
anahtarı en derin kuyuya atmış bulunmasın diye
camdan sızan ışıkla yetinmiş
orda dışarıda bir dünya var
kirlenmiş, kirletilmiş
yalanlara gebe her dakikası
kaybolmuşlukların içinde
hep bir arayış peşinde
sonu olmayan yolculuklar gibi
bitmez soruların gizinde
adına yaşam denilen muamma
bilinmeyenler zincirinin esaretinde
ölümün soğuk yüzü bir nefes kadar yakın
acılar dolmuş heybelere
susturulmuş gerçeğin sesi
masal olmuş mutluluklar
güneşi çalınmış sabahlar
gölgesine küsmüş yüzler
işte hepsi bu
buraya kadarmış maceralar
karanlık çöker ansızın
hiç beklenmedik bir anda
son kelime düğümlenir boğazında
var gücüyle fısıldar
keşke...keşke...keşke
21.01.2009
Birgül Gökbaş
birgül hanım ;
çok haklısınız ..doğru zamanda doğru hayatı ve aşkı yaşamaktır önemli olan..sonra keşkelere dalıp hüzünleniriz..
hayat sevgi kadar güzel aşk kadar güçlü olsun..
çalışmanızı beğenerek okudum..
kutlarım saygın kaleminizi ve sevgi dolu yüreğinizi.....akçaydan selam ve saygılarımla...sevgiyle ve şiirle kalın..ibrahim yılmaz..
Öylesin ki,
Sadece üç nokta,
Biri var,biri yok,biri de sevda,
Olsam da,olmasam da, yaşayacak…
eline ve yüreğine sağlık
son kelime düğümlenir boğazında
var gücüyle fısıldar
keşke...keşke...keşke
Diline saglık
Konusu, anlamı ve anlatım harika bir çalışma, ellerinize sağlık, kaleminiz var olsun, can' ı gönülden tebrikler. Saygılar.- Berkay Kur.
keşkelerin azaldığı bir dünya istiyorum.. hayat her şeye rağmen yaşamaya değer...kutlar saygılar sunarım..
işte hepsi bu
buraya kadarmış maceralar
karanlık çöker ansızın
hiç beklenmedik bir anda
son kelime düğümlenir boğazında
var gücüyle fısıldar
keşke...keşke...keşke...
Dünler ve yarınlar arasına sıkışmış keşkelerdir hayat...Bu keşkeler yüzünden bu anı hatta yarını bile unutabiliyor insan...Keşkesiz bir yaşam dileğiyle...Yüreğinize ve emeğinize sağlık... Tam puanımla kutluyorum ve listeme alıyorum bu güzel şiirinizi...
maalesef keskelerde soframizin tuzu biberi keskeler olmasaydi yanmazdi kimsenin cigeri gönülden kutluyorum tebrikler saygilarimla baki selamlar
Birgül hanım.........Sanki herşey üstüste gelmiş gibi...duygular kapalı bir kutu gibi hapsedilmiş vaziyette....Hüzünlü ve acı veren bir çalışma..........saygıyla
Bu şiir ile ilgili 31 tane yorum bulunmakta