İşte Güz 5 Nisan 2009 Günün Şiiri YORUM ...

ŞERİF ERGİNBAY'dan BİRKAÇ NOT:

Yorum Yazan Herkese Selamlarımla;

Gelen mesajlar nedeniyle şiirimin 'günün şiiri' seçildiğini farkettim. Bunun ölçüsü nedir, kimler seçer, inanın bilmiyorum. ama ne olursa olsun, bu şiir adına bir emektir, çabadır. Teşekkür ediyorum.

Antoloji.com elbette açık bir alan. dileyen dilediğini yazabilir. İsteyen yorumlardan istediği şekilde etkilenebilir, vb. vb.

Birkaç küçük notum ve açıklayıcı bilgim olacak, hepsi bu. Değilse buraya yazmak istemezdim. Çünkü şiirle okuru arasına şairin girmesini doğru bulmuyorum.

*30 yılı aşkın zamandır şiirle uğraşan ve üniversite edebiyat bölümünde okumuş biri olarak Türk ve Dünya Şiirinin tarihi, türleri, biçimleri konusunda az çok bilgi sahibiyim. İlk destanlardan günüzün gerçeküstücü, imgeci şiirlerine dek şairler içerik olarak da biçim olarak da binlerce farklı tarz denemişlerdir. Bu böylece devam edecek. Alışkanlıkların kırılması her zaman zordur. Kırıldığı zaman yeniden bir alışkanlık haline gelmeleri de olasıdır.

*Bir başka notum: Her şiir bir dinletide, şiir gecelerinde okunmaya uygun olmayabilir. ezberlenmeye de izin vermez bazı şiirler. Yalnızca okur arasında mahrem bir ilişki gibi başbaşa kalınarak şiir olurlar.

*İçinde 'İşte Güz' şiirim de olmak üzere hazırladığım küçük bir dosyayı Mehmet H. Doğan'a (toprağı bol olsun) göndermiştim yıllar önce.Kişisel hiçbir tanışıklığımız yoktu. Benim ve şiirim üstüne bir yazı yayımladı Son Yeni Biçem dergisinde. Yazıyı alttaki adresten, 'Poetika' bölümünden okuyabilirsiniz:

http://erginbay.wordpress.com

*Yine birkaç şiirimi gönderdiğim İlhan Berk (toprağı bol olsun) birkaç hafta sonra bana güzel bir Bodrum kartpostalı göndermiş: 'Aramıza hoşgeldin Sevgili Şerif Erginbay' diye yazmıştı.

Beni tanıyan arkadaşlar çok iyi bilirler ki bu yazdıklarım kendimin reklamı değildir. Şiiri yüceltir, kendimi silmeye çalışmışımdır her zaman. Şerif Erginbay'ı değil şiiri 'İşte Güz'ü savunmak için bunları yazmak zorunda kaldım.

Son bir not: Şiirimde dinsel, mistik özellikler keşfedenlere şaşırıyorum. Bütün dinlerin insanlığın tarajedisindeki büyük suçların sorumlusu olduğuna inanırım. İnananlara elbette saygılıyım. Umarım onlar da benim düşünceme sayglı olurlar..

Selam, saygı ve sevgilerimle..

Şiir kazansın her zaman.


ŞERİF ERGİNBAY

O kadar da demedik Hasan Bey,
Biz bu şiirin türünü anlayamadık dedik. Üstelik her şeye rağmen -güzel- bulduğumuzu da söylemiştik. Şair geçinenler sözünü hak etmiyor bu şiirin şairi.

Kışın aç ağzı. Hangi ağzımızı açıyoruz? Acı yelde uçan kül. Her halde gine bir yerlerde volkan patladı. Yangın yeriniyıkayan
sağnaklar: Hangi orman yandı? Kuşlarda aceleci kanat:Yoksa kışa kalacaklar(!) Göç hazırlığı, yol bıçak bıçak.

Gine bir şifre, çöz çöze bilirsen. Herşiirde olduğu gibi gine bazı üstün zekalar bu şiiri çözer ve eline, yüreğine sağlık der..

Kalıbımı basarım ki, çok kişi anlamadan gine o klasik cümleyi söyleyecek: 'Elinize yüreğinize sağlık, harika olmuş' aslında anlatmak isdedikleri: biz birşey anlamadık amma, ginede elinize, yüreğinize sağlık.

Allah aşkına kaç kişi bu şiirden bir şey anladı? Bana kalırsa kimse anlamadı. Klasik kutlamalar: 'Eline, yüreğine sağlıkla bu iş biter.

Ben bu şiiri sevmedim. Neden: Herşeyden evvel imgeler anlaşılır olmalı. Şöyleki: 'Ay Suya Değdiği Zaman' Ay nezaman suya değer? Elbetteki gece. Yani geceyi anlatmak için gece denmemiştir. ama herkes bu tabiri gece olarak anlayacaktır

Ay suya değmez, sadece suya yansır, en azından izdüşümü olur. Şimdi benim anlatmak istediğim şu: bir imge yaratılırken şiirde, imgeler bile bir mantık içerisinde olmalı. Mantık dışı imgeler, bana göre şairin kısırlığından ileri gelir ve okuyucunun cehaletinden istifade ederek, kendini kabul ettirmeye çalışır. Sayın şair ve okuyucu arkadaşlarım, Size tavsiyem imge tuzağına düşüp, bu tür şairim geçinen insanlara taviz vermeyin.

Muhterem kardeşim, kalıplara sıkışmış kafası algılama yetisinden aciz şu fakir hece de, serbest de, aruz da yazmakta, deneme ve makaleleri de bulunmaktadır. Birilerinin kafası bir yere sıkışmışsa o ben değilim. Buyurun, gidin okuyun yazdıklarımı. Her türden bulacaksınız. Sonra da verin gönlünüzce bir puanlarınızı -buraya aksedişimi müteakip birilerinin zaten yaptığı ve umrumda olduğunu sandıkları üzere- şad olsun gönlünüz, aydınlığınızla övününüz tanımlanmamış ışıkların karanlığındaki avuntularınızla...

Samimim saygıyla selamladım sizi.

Ağız birliği yenilmişlerin. Kaynağında çoğalan susuzluk.
Gözlerde saklı şiir. Dörtyol ağzında zamansız çığlık;
İşte güz!

DÖRT YOL AĞZINDAKİ ZAMANSIZ ÇIĞLIĞA DİL OLMUŞ İMGE VE GİZ....

ŞİİRDİ ...

KUTLARIM....

Bazı insanlar muhatabına, söze başlarken,sakın yanlış anlama ,ama diye hitap eder...Hiç hoşlanmadığım bir sözdür ...Ben okumaya en hevesli, okuyanı en çok takdir eden birisi olarak tahsile de eğitime de karşı değilim...Ne varki ben kendimce insanları okuyun ,öğrenin ,öğrenmenin yaşı yoktur diye teşvik ederken, bir tek şeye hamlığa ham,olgunlaşmamış fikirlere ,yorumlara karşıyım...İsim yazmamıştım,kimseyi de muhatap almamıştım...Sayfadaki şiirin şairinden özür diliyor, kalbi kırılan biri varsa da bağışlanmayı diliyorumm..Kimseye ima yoluyla sataşmayacak,kadar dobra biriyim...

hazana dikilip,ömrü resimlemiş şair...yolun çatalına yatırmış kendini;kuşları da görmüş,kötü giden şeyleri de...

ölümle hayat arasına girenleri imgelemiş kesik kesik...söz bitmiş!..

ne diyebilirim ki!..

kutluyorum sevgili Erginbay'ı..sevgi ve selamlarımla...

okumayan,şiiri kendi kalıplarıyla mezrolayan,şiirin ruhuna ermek yerine aman şiirin çevirisi de mi olurmuş diyen dipsizliğin bunun şiir olup olmadığına karar vermesi çok zor!

Sevgili kardeşler,

Bu yazının türünü anlamakta zorluk çekiyorum.Yazarın kendine özgü imgeleri de bir şiiri yansıtacak nitelik taşımıyor.Ayrıca şiir zevkini
tattırmıyor okuyucuya.Ama bazıları; harika, ben çok sevdim demekle şiir tamamlanıyorsa, yazık binlerce şairin şiir yazıyorum diye döktüğü tere, verdiği emeğe.Saygılarımla...

Enver Özçağlayan

Kalıp istiyor bazıları; 3-3-4,5-5-8, falan filan ...

Hani o kadar alışmışlar ki kalıplara, yoksa ,şiir şiir olmuyor .
Ve daha kötüsü; EYVAH !! burada bişeyler var ve bildiğimiz kalıplara uymuyor ne yapacağız şimdi diye kafaları karışıyor.

Secici kurul, lütfen dikkat edin biraz ama ,kafalarını karıştırmayın kalıpçıların.

Fikret Şahin