İşte Güz
Kışın aç ağzı. Acı yelde uçan kül. Yangın yerini yıkayan
sağanaklar. Kuşlarda aceleci kanat. Göç hazırlığı; yol
bıçak bıçak.
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Şiir yolunda belki yine, daha önce de karşılaşmış olabiliriz...Şiirin güzelliği şairinin ustalığında...Eğer dizelerinde mısra sonunda uyak olsun kaygısı taşısaydı şiir belki de bu kadar hoş olamazdı...Bu benim de şiirlerimde uyguladığım ve hoşlandığım bir şey belki bir adı var; lakin ben o kadar bilgi sahibi olmadığımdan adı nedir bilmiyorum...mısra içindeki uyak bana daha da cazip geliyor...Şairi gönülden kutluyorum şiirine ve hayata verdiği emeğine gönlüne sağlık diyorum sevgiyle nice şiirlere...
kimsenin beğenisini yada düşüncesini yargılama hakkına sahip olmadığımdan, sadece kendi düşünce ve duygumu söylemek istiyrum bence bu bir şiirdir hemde çok ustaca yazılmış güzel bir şiirdir.
ellerinize ve yüreğinize sağlık...
bende şiirden anlıyorsam ki 13 yıldır şiir yazarım bu okuduğum şiir değil şiirin de üstüdür..kalemine sağlık üstad..
Kimi şiir der kimi demez. Herkesin şiir anlayışı farklıdır. Kimi imge arar kimi mantıksal bir takım kurgular. Kimi şekle önem verir, kimi anlama. Kimi hece sever kimisi sevmez.
Şiir midir değil midir; bilemem ama şahsen ben ilginç bir çalışma olduğunu düşünüyorum.
Gerek yazılış tarzıyla, kesilmiş ve mısra başlarına aktarılmış kelimeler olsun, gerekse konunun ele alınış şekliyle ilginç geldi bana.
Şiir 'güz'ü gayet tok bir şekilde ifade etmiş.
Betimlemeler, isim ve sıfat tamlamaları ve ardı ardına gelen birbirlerini tamamlayıcı dizeler güzeldi.
Dikkatimi çeken bir başka şey ise cümle diye tabir ettiğimiz bir kurguya rastlamamış olmam.
Yüklemsiz tümcelerden örülü bir şiir buldum karşımda.
Saygılar.
Günün şiiri ölçütleri ne bilmiyorum ama şiiriniz muhteşem efendim. Saygılarımla...
CAMDAN ADAM
Ben sizin camdan adamızın
naif oyuncağınız
bıkınca doğru vitrinlere
karşı-adamınız
kitap ağırlığınızım
uçmasın,kaçmasın diye
zıvanadan çıkmış düşleriniz
unuttuğunuz sesinizim
kolay küfürleriniz
delifişek geçersiniz içimdem
adım bir kahır gibi kalır bende
bir bakışta çözersiniz
en gizli yerlerimi bile
ben sizin camdan adamınız
yumulu bir bıçak gibi
uyurum soğuk gecenizde
egzotik ağacınızım dış bahçenizde
yağmurun ve ışığın altında
hüzünlü ve darmadağın baktığınızım
çıplak kalışınızın duvarında
küs yüzünüzüm
kolay çözgülü kolay atkılı
ve gözlerinizi kaçırdığınız
ben sizin camdan adamınızım
bezemelerinizim
aşk odalarınızın şaşı aynalarında
yağaş ikindilerinize buhurdan
anılarınıza askılık olurum
bol mezelik akşamlarınızda
karşı-adamınızım sizin
sanrılı savaşlarınızda
ve son güzünüzde
gün ışığı gibi geçersiniz
gözlerimin yağmur düşlerinden
bin parçaya bölünürüm
o geri dönmeyen bumerang
gökkuşağım kalır sizde
ben sizin camdan adamınız
gecenin içinde
ışıltılı
naif oyuncağınız
hoşça kalınız. Şerif Erginbay
tebrikler inşallah hayeller bahar olur selam.
şiiri savunacak yine kendisidir.
Kısa ve net vuruşlarla, okuru çağrışıma açık mecralara sürükleyen bir şiir.
Her noktadan sonra düşünüyorsunuz ister istemez. Konulan her NOKTA arasındaki sözcük birleşiminde düşünce fırtınası yaratılmış çünkü.
Kolay bir şiir değil. Okuyup geçilen bir şir olmadığı için bunca üzerinde düşünüp konuşmuş yorum yapanlar.
Çıkardığı sesi ve oluşan dizemi bakımından şairin çokca bezgin soluğunu işaret ediyor bize. Başka bir şekilde 'güz' nasıl ifade edilir ki diye de fısıldıyor kulaklarımıza tecrübesi. Her nokta arası bence başlı başına şiir. Başlı başına metafor. Bir de bu şekliyle ele almakta fayda var şiiri.
tersinden bile okutuyorsa kendisini
***
güz işte
çığlık zamansız ağzında dörtyol. şiir saklı gözlerde
susuzluk çoğalan kaynağında. yenilmişlerin birliği ağız. yapayalnız kaya: kaya çıplak saran kendini: su: ışık gizli
aldığımız yol ölümüne: öfke durulmış değiştiren ad.istek eksik: dal kırık
ateşinin çoban çelişkisi ve camı pencere çoğalan
orman üfleyen çalgısnı ruhun. yengi örseleyen toprağı
güz işte
şarap çokça. elma unutulmuş dişlenip. kütük kal hoşça:
asmaların üzümleri son ellerinde çocuk. sonu uçurtma
tuz ıslak. rakı acı. bardaklar yarım gzöeyiz göz
böyle işte ve körleşmiş. bahçeleri yaz örtülmüş içine
güz işte:
dereleri taşkın.
tedirgin. ırmaklarda aç beklentisi sel.takımyıldızının
gülümseyişi acı. güneşleri ikindi erkenci
bıçak bıçak
yol. göç hazırlığı. kanat aceleci kuşlarda. sağanaklar
yıkayan yerini yangın
kül uçan. ağzı aç kışın
*************
güzü yaşayan ve de duyumsayanlar için tekrar tekrar
GÜZELDİ TEBRİKLER
SAYGILARIMLA
Mükemmel bir sonbahar tasviri.
Farklı bir teknik.
Ad değiştiren durulmuş öfke: Ölümüne yol aldığımız
gizli ışık. Su; kendini saran çıplak kaya: Kaya yapayalnız
Bu şiir ile ilgili 59 tane yorum bulunmakta