İşte Böyle İç İçe Bitiştirdi, Efendi

Mehmet İslami
2467

ŞİİR


18

TAKİPÇİ

İşte Böyle İç İçe Bitiştirdi, Efendi

Çok da pis anırırlar eşşekoğlu eşşekler
Anırdıkça ahmağı bakıştırdı efendi
Mahremi bildiğimiz ortamalı köşekler
Düşmanların altına yatıştırdı efendi

Siyâset arenâsı yalacılar meydanı
Müfteriler hainler parselledi heryanı
İhmâl yok imhal eder mevcûdatın sultanı
Korona virüsiyle tapıştırdı efendi

Değer mütehassısı değersize değer mi?
Kurulmayan çadırın sitilini eğer mi?
Pezeveng’i deyyûsu, aslı necip öğer mi?
Akılsız; boç beyini satıştırdı, efendi

Ekmek esvap vereni astı şucu bucular
O gün nerde saklıydı bu günkü goygoycular?
Millete zehir veren bulantılmış sucular
Yakıştırdı ülkeye yapıştırdı efendi

Bu günkü çemkirenler hırıldıyordu dünde
Dindarlar arkadadır dinivarlar hep önde
İmtihanı icâbı seyredip aynı yönde
Firavunla Musâ’yı kapıştırdı, efendi

İğnelerle kuyuyu kazmağa çalışlanlar
İntihâlle titr alıp yazmağa çalışanlar
Akrebi örnek alıp azmağa çalışanlar
Müfteriye ihanet kakıştırdı efendi

Sevgide Allâh için buğuzda allâh için
Kâfire edilecek, mü’mine etmek; geçin
Zekâtı edâ etmek rızkın şükürü için
Yetim, dul’u dâimâ apıştırdı, efendi

Sistemi hırsız kurdu mübaşirleri hırsız
Başkalarında yoktur böyle mendebur nursuz
Projeyi çizenler hep nesepsiz ayarsız
Sen istemesen bile yakıştırdı efendi

Kâfirperest olanlar kâfiri komaz dilden
Seçim de ne demek şey hile yaptıran elden
Sırat köprüsü keskin, hemi de ince kıldan
Ayağına bukağı takıştırdı, efendi

Ecdadına söğerken düşünmüyordun bunu
Yüz senedir nöbette hep mahzûn olduğunu
Okulda yahudiden okuyor bulduğunu!
Haham, papaz hep seni çekiştirdi efendi

Üç yüzden fazla kitap yazdı islâm adında
Umreye gitti, geldi almış damak tadında
Boynunda kırk haç ile gelen böyle odunda
İslâm düşmanlığını pekiştirdi, efendi

Batılaşmak sevdası batıl etti bedeni
Eurapo kim diye konuştursan dedeni
Antalyadan giden bir türk ülkesinin zeni
Cilâlarla Put yapıp kakıştırdı efendi

Görmek için bakanlar görürler hakikatı
Bakmak için bakanın ihânettir sanatı
Titriyorlar göklerin yerlerin yedi katı
Aynasını zenneye yakıştırdı efendi

Neslimizi halîfesi kılmamış mı Yaratan?
Dâimâ doğrularla olmamış mı Yaratan?
Sen-ben senaryoları kalkmayınca aradan
Varlıklıya yokları yakıştırdı efendi

Arkadan kuyu kazan kendisi düşecektir
Çünkü o çukurunu kendine deşecektir
Tapındığı tağuta yapışıp şişecektir
Melek ile şeytanı çakıştırdı, efendi

Vatanın sevdasıdır Dîn-i Îmân sevdası
İşte bu sevda varya sevdaları en hası
Müslümanın tenini örten altın libâsı
Curuf-u demir ile çakıştırdı, efendi

Çınar baltaya demiş ecel vakti gelmese
Hiçbir şey yapamazsın sapın benden olmasa
Zulüm bâki olurdu, ettiğini bulmasa
Elâ göze hilâl kaş yakıştırdı efendi

Koğu-gıybet cehennem kapısını açandır
Olmayın söylemek katmerleşen bühtandır
Dîn-i Milli Hakîkati faş eden sultandır
Hoş görüyü İslâma yakıştırdı, efendi

Evet, götüren sular sel olaraktan geldi
Liyâkat kesbedeni yeri yurduyla aldı
Geriye de sadece harabe yurdu kaldı
Çepni’ye de güzelce yakıştırdı efendi

Parti, parti diyerek parça, parça böldüler
Biz bizi katlettikçe kafa çekip güldüler
Hiç birimiz demedik ‘bunlar nerden geldiler?’
Kardeşi kardşiyle tokuşturdu, efendi

Düşman olan haini başımızabiz diktik
Tağut edinerekten önünde secde ettik
Deforeme olan nesle ceddi hain bellettik
Yakışmayacak şeyi yakıştırdı, efendi

Dünya gözü görse de kâlp gözü kapalıysa
Tağut edindiklerin elleri sopalıysa
Hakikât dili olan ağızlar tıpalıysa
Doğruyu çizip, yalan yakıştırdı, efendi

Siyâset yalancının, entrikalar meydanı
Galeyana gelirsin alamazsın gadanı
Tahtını kurduğundan senden almış odanı
Ceylanları domuza bakıştırdı, efendi

Tuttu milli bir sara, beşerin her birini
Miski amber diyerek teşyi eder kirini
Gözünden ağızından akıttığı irini
Covıde devâ diye kakıştırdı, efendi

Yalana tabi olan askeridir şeytanın
Siyâset özündeki anasıdır yalanın
Sütü bozuk damarda kanı kızıl olanın
Oyununa koyunu bakıştırdı, efendi

Düşürende kendinsin düşende kendi tâbî
Bu vatanı kurtaran Dede, Nine ve sabî
Düşmanını başına çakıp kahraman gibi
Secde etmeği, sana yakıştırdı, efendi

Ermeni sağır ibiş ortanın solu dedi
Halefi garadingiş onu takip eyledi
Ahmak müslümanlarda afiyet ile yedi
İğne deyip çuvaldız batıştırdı, efendi

O eskidendi, şimdi ermeninin yonanın
Engara da ermeni İstanbul rum inanın
Tay’lı, Sal’lı, sel’lidir, Garabeti zamanın
Tefrikâyı beyinde pekiştirdi, efendi

Devletin temeline tefrikanın taşını
Ne mutlu türküm diye koyup pişmiş aşını
Yedirip bitirdiler ittifaklık işini
Müslümanı Kur’ânla çakıştırdı, efendi

Akıl firar eyledi İki yüz sene önce
Fikire bir Fâtiha ikrâmı hoştur bence
Müptezillik enjekte edildi asil gence
Lenbiyenlik homoluk yapıştırdı, efendi

Sağcılara gelince o sağcılar mutludur
Solculara gelince bahtları hudutludur
Bedbahtların hepisi Ebûcehil butludur
Şeytan şeytanlığını yapıştırdı, efendi

Haznesi dar olanlar ıkılır sıkılırlar
Beyinlerine düşman gürûhu sokulurlar
İstihzâyla: yukardan aşağı bakılırlar
Yularında tutunca çekiştirdi, efendi

Şems Tebriz-i Geylâni Muhyiddîn-i Arabî
Tarık bin Ziyâd, Selman, İbn-i Sinâ Farâbî
İmâmı gazaliden, Âli Ebâ Turabî
Hallâk-ı Kün Feyekün yakıştırdı efendi

Kızıl deniz yol verdi Mûsâ ashâbı ile
Geçti, bunu görünce daldı firavun bile
Yol kapandı münkerler çakılıp kaldı kile
Hem balı hemde zehri yapıştırdı efendi

Saksağana döndürdü yâhûdinin hahamı
Yürümeği unuttuk çöl eyledi vahamı
Allâh’ın verdiğine biçilecek paha mı?
Yok, akılı cebine yapıştırdı, efendi

Bu zaman son zamandır yani zamanı ahir
Alperenler, dervişler, sûfiler etti tehir
Medenîyken mezellet membaı oldu şehir
Güldereni leylâğı apıştırdı, efendi

Düşmedi mü’minin ensesine yapışan
Aslaklar keneler iliğini kapışan
Baş aktör İngiltere yahudiye tapışan
Müslimi Müslimanla kapıştırdı, efendi

İttihat ve ittifak emri İlâhi düstur
Buna ittiba etmek Sâlih mü’mine hastır
Gözü güzel gösteren üstünde hilâl kaştır
Göz ile kaş bağını kopuşturdu, efendi

Aynaya kim bakarsa kendisini görecek
Sakalı tarayacak saçlarını örecek
Sokakta isteyene ne isterse verecek
Zenneye bu işreti yapıştırdı, efendi

Cenneti bırakında yurdu nerede kulun?
‘Hepimiz ermeniyiz kendinize yurt bulun’
Dün bunu söyler iken diyorlardı ‘savulun’
Yonan, rum, ermeniyi öpüştürdü, efendi

Gayri müslim remzidir hayvanın her çeşidi
Müslümanın sembolü Kur’ân-ı Güneş idi
Düşmanı da Ehlibeyt katili yezit idi
Sünni Alevi diye kapıştırdı, efendi

Gâyesi üzüm yemek değildir ki hâinin
Bağcıyı boğmak için bahânesidir bilin
Başını kaşır, tarak eline gelse, kelin
Keli, körü, topalı sıkıştırdı, efendi

Tağutu olduğunda kadın, meta, para, pul
Vicdânsız olan bilmez yetim, öksüz, masum, dul
Çünkü ilâhı şeytan kendisi de ona kul
Olduğundan can-cana takıştırdı, efendi

Devletin malî deniz, yemeyen domuz diyen
İşte bu domuzlardır mâlî devlet-i yiyen
Müslüman, Türk böyle amel eyleyen
Harâmları mideye tıkıştırdı, efendi

Resûl ‘Hubbül vatan minel imân’ buyurdu
Bu sevgi hilâfet âlemlere duyurdu
Bu sevginin âşkıyla İslâm devleti kurdu
Ebu cehli nemrudu bakıştırdı, efendi

Mihrabta dinelen mi? bir haham birde papaz
Ağzından haç dökülür devşirsen hapaz, hapaz
Ahmaklarda sanır ki kıldırdıkları namaz
Mihrab ile İslâmı çakıştırdı, efendi

Evlâdın babasına emir olduğu andır
Asalet felç olunca yeni nesiller çandır
Bunca rezaletlerin nüksetmesi ondandır
Cinsiyetsizlikleri tokuşturdu, efendi

Mihenk taşına çıktı zındıklığın belâsı
Bizi etti ülkemin marabası kölesi
Nerde erenler piri nerede kan kalesi?
Köroğlunu Bolu ya yakıştırdı, efendi

Kuzu anasız olmaz inek danasız olmaz
Horoza tünek lâzım, o da binâsız olmaz
Nesilin bozulması, aslâ zinâsız olmaz
Bak oğlanı oğlana yakıştırdı, efendi

Siyâset meddahları va’di yalan dağıtır
Seçildiği zamanda vaadleri öğütür
Öyle bir değirmen ki cıvıttıkça cıvıtır
İki cinsi bir edip yapıştırdı, efendi

Müslümandır Allâh’ın emirlerine uyan
Saloman Allâh dese müslüman sanır duyan
İslâm postu giyerek Müslümanları soyan
Türk İslâm kimliğini takıştırdı, efendi

Onlar beyaz Türklerdir İt sürüsüdür hepsi
Türklük ikrâm ettiğin altından olsa tepsi
Aslâ kabûl etmezler bunlar kıripto, sipsi
Tosbağayı hayretle bakıştırdı, efendi

Özünü sürgün edip kullandılar Milleti
Nesebi gayri sahih elde etti devleti
Yahûdi hahamdaki İslâm ismi eğreti
Beni süfli kancaya takıştırdı, efendi

Dostluğu öyle kolay zannetmesin şuara
Yetmişbeş yaşımdayım bende iki dost var ya
Bunlar kara gün dostum gayrisi hep fasarya
Karga Hak der, çöplüke atıştırdı, efendi

Nankörlük etmeyiniz diye buyurur Allâh
Nankörlükte sınır yok gânidir maşâAllâh
Nam-ı nimete şükür tevbe estağfirullah;
İlâh’la kul bağını kopuşturdu, efendi

Hayât her yerde hayât tek edilmesin bayat
Musaddıklar azîmle izi resûlü gâyât
Takip edip yürürler tükene dek bu hayât
Bak sen Haçla Hilâl tokuşturdu, efendi

İlikleri kuruttu aslaklar emerek
Hâlâ da ümitvarlar beytül mâlde çimerek
Semiriyorlar hâlâ bunca dümbük dümbelek
Kurdukları bu sistem pekiştirdi, efendi

Oyun çocuğun işi, yaşı olsa da seksen
Oyun hastası isen onüçünde bebek sen
Ruh hakkın emaneti olan ulvî nimetken
Müslüman kisveliye yakıştırdı, efendi

Dîni yasaklayarak fıransızın dinini
İkâme etmek için lâiklikle kini
Âlem eylediğinden diktirdi heykelini
Allâh ile Habîbi takıştırdı, efendi

Deli olmayan aslâ olamaz âlim, velî
Delilerde velîyi görünce derler deli
Yaratanın esrârı imtihanında belî
Hakîkat yaftasını takıştırdı, efendi

Kıriptolar, dönmeler yüzsüzdür elli değil
Fitne mefkuteleri fısfıslı telli değil
Kimin eli kimlerin cebinde belli değil
İşte böyle iç içe bitişirdi efendi

Parti, parti diyerek parçalayıp böldüler
Hançer vurup bedeni dilik, dilik dildiler
Batı afyonu ile batılattan geldiler
Melûnları ülkeye yakıştırdı efendi

İSLÂMİ’nin sevdası Milli dîni tavınca
İlâi kelimetiullah çınara ağınca
Göreceksin başındaki ene’yi savınca
Düşmanları gıptayla bakıştırdı efendi

17 Temmuz 2020

Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 17.7.2020 09:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet İslami