İşte Ben Öldüm
Başım garbiye, yönüm kabeye döndürdünüz mü?
Bir fatiha ile ateşim söndürdünüz mü?
Misafirlerim ağırlayıp, gönderdiniz mi?
Artık hökmüm kalmadı, ne su da ne ayran da…
Yaşarken, bir acı mı olsun, dindirdiniz mi?
Bedenimi derin çukura indirdiniz mi?
Yaptıklarınız içinize sindirdiniz mi?
Sustum artık, beni döven de bir, kayıran da…
Yaşarken, çorbama bir tutam tuz kattınız mı?
Haberim alınca çok rahat yattınız mı?
Üzerime topraklar, çakıllar attınız mı?
Yatarım artık burda, şu öşürde kayranda…
Varlığımda, bir vurup, bir çekip ittiniz mi?
Sela duyunca, sevindiniz mi, bittiniz mi?
Beni çukurda, darda bırakıp gittiniz mi?
Gayri gözlerim, bir dua da, söz buyuran da…
Nafi Çağlar MAHMATLI
“Batur Nafiz Tançağlar”
2 Eylül 2011 Cuma 12:42
Kocasinan/B.Evler/İstanbul
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman