-**İşte Aşk Şiiri - Ali Nihat Özer

Güzel Germencik’imizin park’a paralel yaşları yarım asırı geçkin çamlarında; her akşam serçelerin bir cümbüşü başlar.Şöyle ki! evimizin park’a nazır balkonunda, şu zamanlar ısının geceleri bile 35 derece olduğu her akşam vaktinde, sedire ellerimi başımın altına alır, uzanır da gökyüzüne daldığım sıralarda, her sabah gün doğmadan geçimleri için ayrıldıkları yuvalarına, eşlerine,yavrularına, kavuşmak için kırkar-ellişer guruplar halinde birkaç dakika aralarla öndeki çamların üzerinden geçerek, yuvaları olan çamlara doğru binlerce serçelerin neş’eli uçuşlarla, dönmelerini seyrederim.O muazzam kavuşma sahneleri gecenin bir vaktine kadar devam eder ve hayatın gayesi olan vuslata ermişliğin huzuru içersinde, bir ulvi sessizliğin ilâhi alemine dalarlar.Ta ki şafak sökene kadar.. Ve sonra; bir de kendi alemimize dalarım da! .. Ah, bu insanlar niçin? ? ? Derim, niçin? Ömrün en güzel mevsimleri olan şu bahar ve yaz aylarında hiç olmazsa, o giden sevgili vefasızlar yurduna, yuvasına daha doğrusu sevdiklerine niçin dönmezler, niçin? Bırakın kuşları, yanyana yaslanmış dağlar kadar, çakıl çakıl birbirleriyle kucaklaşmış taşlar kadar bile değiliz! ...miyiz ki, yoksa? İşte öyle bir gönül ki bu gönül, platonik ve ya kavuşulmamış aşkların hüzünlü duyguları içersinde, bütün şiirlere bir örnek olacak nitelikte, her şiirin bir aşk hikayesi bölümüne (aslında gerçeği olan) İşte Aşk’ın aşk hikayesini yazdım. Bütün Şairlere,Aşıklara, Sevenlere ve gönül dostlarına ithaf olunur... Sevgilermle... Gönül Siteme Hoşgeldiniz... Adresim Belli Kalbiniz...