Son vedân
bir çay bardağına odu...
İçinde şimdiden
şöyle hasret gibi bir şey demlenirken...
Unutmadın
mahallenin haylaz oğlanlarını,
onlara batıkça anımsadığın
ve doyasıya yaşayamadığın
çocukluğuna dair vedâyı...
Onlar hâlâ ordaydı;
top koşturuyorlardı mahalle aralarında...
Ve sen onları unutmadın
öptün yanaklarından...
Geçen gün
bir taşa vedâ türküsü yazıp
fırlattın denize...
Gelip geçen balıklara
bir yem tadında
o ufacık vedânı çok görmedin...
Oradaydın...
İki aydan beri konuşmadığın
boyu bükük babanı unutmadın...
Sakalı yanağından öptün ve
sımsıkı sarldın...
Ve raylar üzerinde akarken hayatın
şu iki kelimeyi unutmayacaktın:
'Allah'a emânet ol...'
İstasyonlar...
Küçüklüğünden beri
hep allık katardı yanaklarına...
Yaz tatillerinde bir bayram havası;
sanki vagonlar el öpmeye gelirdi istasyona...
Bilirdin çükü
bu demirden yollar
meleketine çıkardı;
Orda doğup
orda büyüyemediğin memleketin
ANKARA! ..
Son çığlık...
Ardından ağır ağır kalıyor..
Ve yanıbaşından ağır ağır akıyor
geride bıraktığın anılar...
Bir yarın İSTANBUL,
Bir yarın ANKARA;
Biri baban,
biri yârin;
İkiside olmayınca
olmuyor...
Kayıt Tarihi : 28.4.2006 21:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tuğba Kocakaplan](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/28/istasyonlar-2.jpg)
seninle aynı şehri paylaşmakta güzel
dilerim hep böyle devam edersin
muammer ertem karakaya
TÜM YORUMLAR (1)