Kesilen bir bilet yolculuğa
Varılınca başlanır durağa
Kimi gelir, kimi gider, handır
İstasyonlar sırlı bir dumandır
Umut, raylar boyunca uzanır
Her yer yeni bir anlam kazanır
Varırsın bir âlem-i hayale
İstasyon denilen o mahal’e
Hayalim nedir, nasıldır bilmem,
Gurbet yazılmış alnıma silmem
Nerde son durak, kaderim nerde
İstasyon son durak, hangi yerde
İç dünyama istasyon, her durak
Kim bilir nerde, nasıl duracak
Umuda yolculuk, bulursa son
O yer Nazır, sanki İSTASYON…
Kayıt Tarihi : 1.12.2009 23:00:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
İSTASYON şiirimin yeni düzenlemesidir.
İstasyonlar bana hep huzurlu bir hüzün veririr. Huzur veren hüzün olur mu demeyin , bana oluyor. O yüzden çok severim istasyonları...
Evet ömür bir istasyon , başladığımız yol belli...Varılacak son da... Bu yolculuk sırasında iyi , güzel, sevgi, umut, bağışlama *yol arkadaşımız* ise ne mutlu bize.
Ne güzel bir şiirdi okudum birkaç kez...İstasyonları düşündüm....Yol arkadaşlarımı gözden geçirdim. İyi geldi dizeleriniz bana.İstasyonun sonuna kadar *umutvar olmamızı dilemişsiniz, bunu da alıp , defterime ekledim.
Kaleminiz daim olsun , hep yazın siz dedim. Aydın'dan saygı ve selamlarımı göndererek. Sağlıcakla kalınız.
Varılınca başlanır durağa
Kimi gelir, kimi gider, handır
İstasyonlar sırlı bir dumandır
çok güzel bir şiirdi kutlarım...ant+10...saygılar
Hayalim nedir, nasıldır bilmem,
Gurbet yazılmış alnıma silmem
Nerde son durak, kaderim nerde
İstasyon son durak, hangi yerde...Anlamlı ve güzel dizelerdi.Yüreğinize sağlık.
“İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece”
İnsanı çok etkileyen ve düşündüren dörtlükler ve çok içten söylenen özgün bir türkü. Adeta Aşık Veysel’le bütünleşmiş gibiydi.
Sizin bu şiiriniz de konu olarak paralellik gösteriyor Veysel’le. Tabii ki sizin tarzınız, üslubunuz, hayalleriniz, imgeleriniz tamamen farklı. Sizin şair kimliğinizin mührünü taşıyor.
İlk dikkatimi çeken husus, 10’lu hece ölçüsü kullanılmış olması ve dörtlüklerle yazılmış olmasına rağmen, uyak düzeni pek halk edebiyatımızda görülmeyen bir örgü ile şekillenmiş. Mesnevi şekli diyebileceğimiz bir uyak düzeni var. Her dörtlük kendi içinde ikişer dize uyaklı düzenlenmiş. (aabb – ccdd – eeff – gghh şeklinde)
Hayata başlamamız bir bilet almakla eşdeğer tutulmuş. Güzel bir giriş yapılmış şiire. Sanki anne karnına düşüş ve doğumla ilk durağa gelinmiş olması gibi algılamak da mümkün, mecazi olarak. Gerçek anlamda da yolculuğa alınan bir biletle başlanmıyor mu zaten… Devamındaki dizelerden bahsedilen yolculuğun yaşamla ilgili olduğu daha aşikâr bir şekilde ortaya çıkıyor. Veysel de iki kapı bir hana benzetiyor dünyayı. Sizde de aynı benzetmeyi görüyoruz. Gelinen ve gidilen bir han veya istasyon… İstasyonlar esrarlı bir başlangıçtır ifadesi ise insanı muhteşem derinliklerle karşı karşıya bırakıyor. Gerçek anlamıyla bakarsak; istasyonlara gelen trenin kömürle çalışan kara trenler olduğu, çıkardıkları dumanın, isin istasyonda esrarengiz bir ortam oluşturduğunu, kimilerinin geldiğini, kimilerinin kaderine doğru yola çıktığını belli belirsiz görmek ve düşünmek… Geniş anlamda ise kim nereye gelir, kim nereye gider? Aranan nedir? Nedir bu yolculukların anlamı? Dediğimiz gibi herkes kaderine yolculuk mu yapıyor, kaderi onları bir vesile ile kendine mi çekiyor? İşye gizemli olan tarafı da bu olsa gerek istasyonların…
Bir umuda gidiş, bir hayalin peşinden sürükleniştir o yerler…
Kaderi gurbet olanların gidişi, sılaya dönenlerin gelişidir o yer. Güzel tezatlar, hayatın zıtlıklarını barındırıyor istasyon kendi varlığında. Ama neresi ilk ve son durak, işte bu hiç mi hiç belli değil. Hayat bir istasyonda sonlanacak ama hangi durak olacak, belli değil…
Son dörtlük ise, insanın kendisine yönelmesi söz konusu. Bir bakıma kaderine gidiş veya kaderini yönlendirme gayretinde oluşun işaretleri ile yüzleşiyor insan… Kendini de arayış diyebiliriz…
Güzel ve çarpıcı bir final yapılmış son dizelerde.
Hayalin bittiği, umudun tükendiği yerde son durağa varılacağı çok kesin güzel bir şekilde ifade edilmiş.
Dünyaya gelip gidişimiz elimizde olmayabilir ama hayallerimizi, ümitlerimizi kaybettiğimiz an, bulunduğumuz yer son durak olacaktır, hükmü vurgulanmış.
Çok çok doğru, çok çok haklı ve muhteşem işlenmiş bir konu… Şiirdeki seslerin uyumu harika olmuş. İnsana “beni oku” dedirten cinsten bir şiir olmuş. Okundukça o ahengin cezbesiyle bir anda şiir bitiveriyor, Aaa! Bitti mi dedirtiyor insana.
Bir yandan da şiirlerinizin genelinde olduğu gibi didaktik yanınızı bu şiirinizde daha şairane kullanmışsınız. Hem etkileyici, hem düşündürücü bir şiir olmuş…
Gönlünüze, kaleminize, dilinize sağlık.
Çok güzel, muhteşem bir şiir okudum ve hemen yorumlama ihtiyacı belirdi bende kendiliğinden.
Ben de elimden geldiğince naçizane bir şeyler yazmaya çalıştım.
Umarım bir hata yapmamışımdır. Hatam olursa da affola efendim.
Sevgi, saygı ve esenlik dileklerimle üstadım.
TÜM YORUMLAR (6)