Diğer adın İstanbul
Neşe dolu gülümsemelerin
Rüzgarların kokusunu getirir
Asırlar öncesinin
Kavuşmaz yakaların
Kapanmaya kıyamaz düğmelerin…
Sensin o mucizevi sevda
Adı konulmaz zamanlardan
Tadı bulunmaz yaranlardan
Zail olmaz ki hatıralardan
Set çek göz kapaklarına
Ve kokla
Yok ki yeryüzünde
Yok ki başka sevgili
Senin bilebildiğin
Bu kainatta…
Yeryüzünün tam ortasında bir vaha
Sisli zamanlarda sımsıkı saran bir çift kol
Kara bulutların arasından el sallayan güneş
Yalnız gecelerde göz kırpan yıldız
Ilgım sabahlarda ezan sesi
Tarih öncesinden kala ebedi sevgi çeşnisi
Kah İslambol
Kah İstanbul
Adın ne olursa olsun
Mevsimler hep İlkbahar
Alımlı, özlenen, beklenen
Vefalı bir yar kadar…
Mavi değil deniz
Ve de gökyüzü
Kanat çırpmaz adı bilinmeyen fırtına
Okşamaz hüzünlerini kırbaçlarıyla
Kaldıysa gönlün
Başka topraklarda
Bilemedim de adını
Sil geçmişini
Hayat bu değil
Yeniden başla
Bir kez daha yaşa
İstanbulda…
Namı Havva ise Kainatın
Vardır elbet bir hissedarı
Ve de bir adı
Bu yekta sevdanın…
Kara bulutların arasından
Esbabıyla salınan Ebemkuşağı
Göz kırpansın her dem
Silinir kasavet, kalmaz elem…
Öksüz sabahlarda raks eden rüzgar
Tebessümüyle güneş
İşte yalnız sanılan Ademsin
Aranıyorsa harikulade bir eş
Gözlerindeki şavka baksın herkes…
Seni gösterir her güzel perçem
İsterse yeryüzünün tüm çiçekleri solsun
Kıpırdamasın kılın
Bil ki; Son gurursun
Asırlar, dedikodularında boğulsun
Aşkın sair adısın
Edalı sevgili
Gülümse Biriciğim
Sen sonsuzluğumsun
Sen İSTANBULUMSUN…
Kayıt Tarihi : 16.4.2005 15:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (4)