(3)
Bilirim
sığmazsın anayurduna sevdanın
Sen
asırlar aynasında hüzünlü gülümseyiş
ve büyülü gecelerin
uslanmaz düş bezirgânı
İstanbul
İşte vuslat
bir başka sükûtu kuşanır hasretince
hüsrâna sürgünlüktür heybeler saklısı
yoldan kal, kalma yoldaştan ama
kimse yar edemiyor umudu
dost edilmek hayalisin
İstanbul.
Billûr damlasıyla süzgün
gözyaşı efsanesi
ve kurulu ortasına muhabbet mavisinin
mağrur yalnızlıkların tahtında onur veren
ecesin ki sinende Kızkulesi
nazlanırsın
İstanbul
Çamlıca,
rüya tepe bülbül sesleri sevda
sırdaşlığı meltemin
yurdu yakamozların
gümüş kucaklanışı mehtabın usul usul
tanyerinin sözlüsü şafağa uzanacak
gazel gazelsin söylenen
İstanbul
Şefkatin uzanışı sırlı bir sonsuzluğa
ve ezanlara yükselen muştulu minareler,
otağında o vakur saltanat
hâlâ Süleymaniye’ye
yurtsun
İstanbul
Emirgânsın, tazelenen nefesim,
bir devrin adına kefil
lâlesin renklerimde
şu masal dehlizinin ardı kapalı çarşı
billûr kavanoz dolusu
şifa bahçeli dükkânlar,
kokulu Mısır çarşısı, günün ferah mahmurluğu
doyumsuz bir mazinin
selâmısın
İstanbul.
Kayıt Tarihi : 5.8.2018 23:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hasan Parlak 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/08/05/istanbulu-dusunuyorum-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!