Galata yokuşunda bir akşam elele
Islak saçlarına aldırmadan
İstiklal’e yürüyen umarsızca
İçiçe geçmişler tenden öte
Gözleri birbirinin aynası
Konuştuklarını duydum
İki kelimeydi özetle;
‘Seni Seviyorum’
İçiçe geçmişlerdi tenden öte
Ruhlarını hissettim anda girift
Şu geçen ömrümün göremediği
Bildiğini sanıp hissetmediği
Bir asırlık aşka doydum.
Bir an aşklarında eriyip...
Salacak sahilinde bir akşam elele
Aşkı gördüm uzaktan tanıdım
Ellerinde tek bir tost vardı
Sanırım kaşarlı
Tek şişeden içtiler ayranı
İçiçe geçmişlerdi tenden öte
Bankta seyrettiler bir süre
Galata’nın sevgilisi
Boğazın nadide çiçeği
Kız Kulesini
Başı omzundaydı biri diğerinin
İçiçe geçmişlerdi tenden öte
Tek bardaktan içtiler buharı üstünde
Elele ısıttıkları
Buzdağını kaynatır
Aşkları ateşi yakar
Tek yudumla içtiler
Az demli çaylarını...
Ortaköy sahilinde bir akşam elele
Aşka müptela oldum tanıdım
Köprüye bakıyorlardı gözleri bir
İçiçe geçmişlerdi tenden öte
Yağmur yoktu
Dolunay gökte
Yıldızlar izliyordu gözlerini
Geceyi ışıttılar kalpleri bir
Yıldızların ardına
Dolunay gözyaşı döktü
Giden tahtına..
Orada bağlanmışlar bir bahar başlangıcı
Dalga sesleri olmadan
Ege’nin en içinden bakmışlar
Arkalarında köprü ve ışıkları
İstanbulları bir...
Elleri, gözleri, saçları,
İçiçe geçmişlerdi tenden öte
İstanbul’a karıştılar bir akşam elele
Geceye karıştılar ruhları bir...
Kayıt Tarihi : 5.10.2020 12:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
17.05.2020 tarihinde ‘O’ İstanbul’a ithafen...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!