Bilmem ki kaç İstanbul var, şu adı İstanbul’da,
Her bir bakış, her bir anı bir İstanbul mu yoksa?
Söyleyiver İstanbul kaç tanesin, yüz mü bin mi?
Bana sorma bilmem, söylerim yalnız sezdiğimi.
Kimine göre, şöyle bir bakmaksın Galata’ya,
Sonra kaybolup gitmeksin, mazi denen sularda.
Huzur bulmaksın Eyüp’te, bir Ramazan gecesi.
Boğaz güzelini Çamlıca’dan görme cezbesi.
Kim bilir kaç babanın ekmek derdi, ümidisin,
O ümidin beslediği koşturmasın, emeksin.
Kim bilir kaç gencin üniversite hayalleri,
Gurbetteki annelerin ısrarlı tenbihleri.
Yeni camide güvercinlersin kimine göre,
Gülümsemek, ekmek atınca üşüşmelerine…
Bazen, rast gele kapalı çarşıyı dolaşmaksın
Bilinmedik renklere adım adım yönelmeksin.
Kız kulesini seyredip durmaksın yarla birlikte,
Hikayesini anlatmaksın zar zor, öyle böyle.
Onu sevdiğini söylemek, yutkuna yutkuna
Öyle şaşıp kalmasını izlemeksin cesurca.
Tıklım tıklım araçlarsın, yollarsın sabahları,
Geç kalmış insanların endişeli suratları.
Ayak seslerindeki ton vapura koşanların,
İç burukluğusun, son anda kaçıranların.
Fatih’e minnet duymaksın belki, Ayasofya’da,
Düşlemek fetih gününü Rumeli Hisarında.
Hayal etmek Topkapı Sarayı’nda padişahı,
İzlemek sinema gibi o eski hayatları.
Beşiktaş’ı yalnız Üsküdar’dan süzmeksin bazen,
Yıldız’a yaya çıkıp, dinlenme keyfisin bazen.
Bizzat Ortaköy’de yemek dondurmayı, eş dostla,
Sahile yakın geçmeksin ıslatsın diye dalga…
Maviliksin, denizsiz Anadolu insanına,
İhtişamsın, tarihi sığ Avrupa insanına.
Ayrılığı zor gelensin İstanbul insanına,
Vuslatı teselli olansın gurbet insanına.
Kimine göre acısın kimine göre tatlı,
Uymuyor kimseninki, herkesinki ayrı ayrı.
Ey İstanbul! Tut içinde bütün İstanbulları,
Kimseye söyleme saklıları, verme sırrını.
Kayıt Tarihi : 28.4.2005 18:02:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




TÜM YORUMLAR (4)