İstanbul Yürekte Saklı...

İ lmek ilmek çözülmede bir sır,
S en bir şiirsin yürek kitabında,
T ulû ettin arza her asır…
A cîb âlemlere daldın Hakkın hitâbında…
N e zaman döneceksin gittiğin diyardan,
B izi sensiz bıraktın ve de sessiz…
U lu bir ses yükselir Habib-i Yârdan,
L aleler dinlemekte, güller nefessiz…

Y ok mu bir ümit ya da bir nur?
Ü rpermekteyiz güneşin her batışında.
R üyalarda ilahi besteden nağmeler okunur…
E lbet çıkacak Fatihler, yirmi bir yaşında…
K açmak yaraşmaz yiğide, değil mi yar?
T epelerin var, yediyi sayar…
E lem neyimize gerek, “Fettah” var.
S arar dört bir yanı nurdan bir duvar…
A çacaktır nevbaharda çiçekler,
K erim olan Rab, zafere zafer ekler…
L ânet bize göre değil, yanar yürekler,
I şık, yanmak için bir dua bekler.

Y ine yaşlı gözlerin, yorgun İstanbul
A kîm kalır zannetme bu yürek çırpınışlarını
D ünya fani, sen bâkide hayat bul.
E zeli-i Hakîme hasret bütün yakarışlarını…
L afz-ı Rahman tecelli etmekte her an,
L em’a-i Îcaz var, yakın olan ırakta,
E le bakma sen, Öz'e dön, O’nun aşkıyla yan!
R efrefin hazır, bin, ne ararsın firakta…
E cel hak muhakkak, ama diriliş de hak,
Y ıllardır uyuyorsun, rüyalarında kâbus var,
A b-ı hayat dolu billurdan bir çanak,
S eyr-ü sefer eder etrafında, seni bir telaş sarar…
A lsan o billurdan çanağı, içsen kana kana…
K emale ermek vakti şimdi, ona varmak vakti,
L ütf-u İlahi geldi, dönüp bakma arkana,
I ztırar içinde Onu, Ona sormak vakti...